Yeni Nesilleri Fenerbahçeli Yapacak Olan Başkan Sadettin Saran Olabilir mi?

Ülkü Gözen STEWART

Beni yakından tanıyanlar bilir ki adı duyulduğundan beri Hülya Avşar’ın hayranıyımdır. Yirmili yaşlarımdayken kendime, onunla tanışma şansı yarattım. Daha doğrusu; onunla tanışabilmeyi çok istedim ve Hülya Avşar, beni geri çevirmedi. Onun, insanlığı üzerine birkaç defa köşe yazısı yazmışlığım da var. Hatta onu tanıyamamış, onu anlayamamış kişilere odaklı,

Hülya Avşar’a ithafen “Hülya Avşar, çoğu kişinin çuvalladığı bir zekâ oyunudur.” diye sözüm de vardır. Hem güzel hem o biçim zeki kadın hem de insan kadın! Kim, ne derse desin; bu böyle! Ve eşim hep der ki; bekâr olsam ve konumum farklı olsa, ama sektörel ama maddesel ama popülerlik ama sosyetenin içinde olma durumu; beraber olmak isteyeceğim kadın Hülya Avşar’dır! İlk tanıştığımdan bugüne birkaç kere bunu demişti ve bugün yine!

Ama öyle durduk yerde “Hülyaaaa!” demiyor tabii! Bir mevzu, bir durum bunu oraya getiriyor! Daha iyi anlatabilmem için buna satırlar sıralamam gerekir ancak köşe yazım, köşelikten çıkar, uzuuuun ve dolambaçlı bir yola vurur kendini! Yanlış anlaşılmasın; bu bir bozulma sitemi değil! Bilakis eşimin bunu deme sebebini iyi bilerek, Hülya Avşar’ı bir kez daha seviyor, ona bir kat daha hayranlık duyuyorum.

Köşe yazımdaki esas konum bu değil fakat yazıma buradan girmek istedim. Kalite şart! Öncelikle eşimin, zihin ve göz zevkine hayranım. Hayali de olsa seçimi, on numara! “Hülya Avşar ile bir kere dahi olsa, beraber olmak isterim.” demiştir! Bunu kötü bir anlama çekmeyin ha! Bu isteği, bir defalığına Hülya Avşar’ı elde etmiş olmakla alakalı değil! Tam tersine; Hülya Avşar’ın zekâ kalitesinden ötürü, bir erkek olmaktan çok, bir insan olarak kendisini onurlandırmakla alakalı! Biz, konuyu masaya yatırdığımızda, eşimin esas “Hülya Avşar” noktası bu! Güzelliğine zaten kimse laf edemez; her erkek ister onu ama benim eşimin bu isteği, onun zekâ kalitesine odaklı!

Hülya Avşar’ın, benim eşimi en çok cezbeden yanı, onun zekâsı! Ha, diyeceksiniz ki Hülya Avşar, senin eşini ne yapsın! Hooop! Durun bakayım hele! Böyle bir laf eden, kocama değil, asıl bana hakaret etmiş olur! İlk defa bir erkek ile on yılı devirdim! Eşim gibi, ben de seçiciyim! Seçim, bazen yanlış olabiliyor; seçilmişliği kalıcı kılan, seçilenin yarattığı kalıcılıkta! Okuyucuların ya da tenkit edeceklerin, ilk başta bunu algılamasını önemle rica ediyorum!

Eşimin bunu söylemesi, beni bu yüzden rahatsız etmiyor ya! Aksine, bir kadın olarak, gurur duyuyorum! Çünkü ortalık, aptal kadın dolu! Geleyim Hülya Avşar üzerinden esas konuma... Bu sabah kalktığımda aklıma takılan bir şey oldu ve bu yazıyı yazmaya aslında öyle başladım. Sadettin Saran, milyon dolarlar kazanan bir erkek. Hülya Avşar, akıllı bir kadın. Ve bu ilişkide paranın bir önemi yoktu!

Ne oldu da Hülya Avşar, Sadettin Saran ile ilişkisine devam etmedi! Bunun, maddiyatla falan bir alakası kesinlike yok! Bir şeyler eksikti! Bir şey, eksikti! Sadettin Saran... Kendisini severiz. Eşimin bir toplantı talebinde, bizi çok da güzel ağırlamıştı. Gayet tanınmış, kıymetli bir iş insanı. Ve bugün, Fenerbahçe’nin yeni başkanı oldu. Karı-koca ikimiz de Fenerbahçe taraftarıyız.

Hülya Avşar’ın hayatında, kim, hangi konumda olursa, olsun eş, sevgili, arkadaş, dost, çalışan vs.; onu, bir takımın başkanı gibi, doğru yönetebilmeli, ona, doğru hareket edebilmeli, onunla, doğru oynamalı, ona, doğru hitap edebilmeli ki onun hayatında yeri sağlam olsun! Aksi takdirde, Hülya Avşar’ın “bir şeyi” olarak, kimse hayatında kalıcı olamaz!

Sadettin Saran’ın, Hülya Avşar ile birlikteliğinde nerede, ne gibi bir eksiği vardı ise, bu takımın başkanlığında da aynı eksikliği yapmaması gerek ki geldiği bu yeni konumunda başarı gösterebilsin. 

Tüm kalbimle, yeni başkanımızı tebrik ediyor, kendisinden, Fenerbahçe’mizi daha da üstlere taşıyacağı başarıyı rica ediyorum.

Tek beklentimiz şampiyonluk!

Yeni nesilleri Fenerbahçeli yapacak olan başkan sen ol!