26 yıl sonra hâlâ taze: 17 Ağustos depreminin izleri ve unutulmayan acı

Bugün, Türkiye'nin en büyük felaketlerinden birinin 26. yılı. 17 Ağustos 1999'da, saat 03.02'de Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde meydana gelen 7.4 büyüklüğündeki deprem, sadece 45 saniyede Marmara Bölgesi'ni yerle bir etti. Kocaeli, Yalova, Sakarya, İstanbul ve Düzce'de büyük yıkıma yol açan sarsıntı, resmî rakamlara göre 17 bin 480 kişinin hayatını kaybetmesine, 43 bin 953 kişinin yaralanmasına neden oldu.

Yıkımın boyutları: 16 milyon kişi etkilendi

Deprem, yaklaşık 200 bin kişiyi evsiz bırakırken, 66 bin 441 konut ve 10 bin 901 iş yeri tamamen yıkıldı. 285 bin 211 konut ve 42 bin 902 iş yerinde ise ağır hasar oluştu. Toplamda 16 milyona yakın insanın farklı düzeylerde etkilendiği bu felaket, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle bir kez daha yüzleşmesine yol açtı. 

İstanbul'da en çok Avcılar etkilendi. İlçede 270 kişi hayatını kaybederken, 5 binden fazla konut ve iş yeri orta veya ağır hasar gördü. Kent genelinde ise 981 kişi yaşamını yitirdi, 18 binden fazla konut oturulamaz hale geldi.

Asrın felaketi"nin ardından neler değişti?

Depremin ardından başta TOKİ, belediyeler ve özel sektör olmak üzere pek çok kurum, yeni konutlar inşa etti. Okullar, hastaneler ve kamu binaları güçlendirildi. Ancak 26 yıl geçmesine rağmen, o geceyi yaşayanlar için acı hâlâ taze.

Yalova'da anma töreni: Dualar ve karanfiller

Depremin yıl dönümünde Yalova'da düzenlenen anma programında, hayatını kaybedenlerin isimleri okundu, dualar edildi. 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanı'nda toplanan kalabalık, sahildeki Deprem Anıtı'na sessiz bir yürüyüş gerçekleştirdi. Anıta karanfil bırakan vatandaşlar, depremde çekilen fotoğraflardan oluşan sergiyi gezdi. Yalova Valisi Hülya Kaya, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Büyükgümüş ve diğer protokol üyelerinin katıldığı törende, saat 03.02'de depremde hayatını kaybedenler için dua edildi.

"O geceyi unutmak mümkün değil"

Anma törenine katılan vatandaşlardan Necla Yiğit, "Yakın zamanda yaşadığımız depremler, bu acıyı tekrar hatırlattı. Hepimiz için çok zordu. Umarım bundan sonra daha sağlam binalarla ilerleriz" dedi. Aysel Taş ise, "Depremi İstanbul'da 6. katta yaşadım. O korkuyu asla unutamam. Şimdi burada o günü tekrar yaşamış gibi oldum. Tüm kayıplarımıza Allah'tan rahmet diliyorum" diye konuştu.

26 yıl önce yaşanan bu büyük felaket, Türkiye'nin depremle mücadelede ne kadar hazırlıklı olması gerektiğini bir kez daha hatırlatıyor.