Manifest grubunun +18 konseri, çocuk hayran kitlesi ve sanatsal ifade arasındaki ince çizgi!
Manifest grubunun tercihleri, Türkiye'nin sanatsal ifade özgürlüğü konusundaki olgunluğunu da test edecek gibi…
Onur AKAY
Türkiye'nin yükselen müzik grubu Manifest, 6 Eylül 2025'te İstanbul KüçükÇiftlik Park'ta düzenlediği ve 12 bin kişinin katıldığı +18 konseri, müzik dünyasında sarsıntı etkisi yarattı ve sanatsal ifade özgürlüğü tartışmalarının odağına yerleşti.
Konser, grubun Şubat 2025'teki kuruluşundan bu yana düzenlediği ilk yetişkin yaş sınırlamalı etkinlik olması nedeniyle özel bir öneme sahipti.
Peki, geniş bir çocuk hayran kitlesine sahip bir grubun "yetişkin" içerikli performans sergilemesi nasıl değerlendirilmeli?
Manifest grubunun en dikkat çeken özelliklerinden biri, 5-16 yaş arası geniş bir çocuk ve genç hayran kitlesine sahip olması. +18 ibaresi sanıldığı gibi "uygunsuz içerik" beklentisiyle değil, 18 yaş üstü hayranların rahatça konser deneyimi yaşayabilmeleri için konulmuştu.
Ancak grubun sahne performansı ve koreografileri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nın "hayasızca hareketler" ve "teşhircilik" iddialarıyla soruşturma başlatmasına neden oldu. Bu durum, sanatsal ifade ile toplumsal değerler arasındaki gerilimi yeniden gündeme getirdi.
Sanatsal İfade mi, Toplumsal Ahlak mı?
Soruşturmaya tepki gösteren hukukçular, Türk Ceza Kanunu'nun 225. maddesinin yalnızca "cinsel nitelikli fiillerin kamuya açık yerlerde sergilenmesi" durumunda uygulanabileceğini vurguladılar ve “sahne performansları, Anayasa'nın 26. maddesi ve AİHS m.10 ile güvence altına alınmış ifade ve sanat özgürlüğü kapsamındadır" görüşünü dile getirdiler. "Eğer cinsel ilişki yoksa, bu maddeyi uygulayamazsınız" diyenler de oldu.
Çifte Standart Eleştirisi
Sosyal medyada, uluslararası starların benzer performanslarına övgüler düzülürken, yerel sanatçıların aynı türde şovlar sergilemesinin eleştirilmesi çifte standart olarak değerlendirildi. Yani Jennifer Lopez gibi sanatçıların performansları "şaheser" olarak nitelenirken, Manifest'in benzer tarzda performans sergilemesi "hayasızca" olarak yaftalanabiliyor.
Manifest grubu, kariyerlerinin henüz başında önemli bir ikilemle karşı karşıya...
Ya uluslararası popüler müzik trendlerine uyum sağlayarak daha "cesur" performanslar sergileyecekler.
Ya da geniş çocuk hayran kitlesini gözeterek daha "ılımlı" bir tarz benimseyecekler.
Bu seçim, grubun gelecekteki kariyer rotasını belirlemede kritik öneme sahip. Grup henüz birinci yılını doldurmamışken önemli bir yol ayrımına gelmiş durumda.
Sosyal medya ise konser sonrasında adeta ikiye bölünmüş durumda. Bir tarafta "Diledikleri gibi giyinecek, dans edecek ve müzik yapacaklar" diyenler, diğer tarafta "Sanata dair hiçbir şey göremiyorum", "Bu konserler yasaklanmalı" görüşünü savunanlar.
Manifest grubunun yaşadığı bu tartışmalar aslında yeni değil. Geçtiğimiz haftalarda grubun Erzurum konseri, "kıyafetlerin uygun olmaması" gerekçesiyle valilik tarafından iptal edilmişti. Bu durum, grubun Anadolu turnesinde benzer sorunlarla karşılaşabileceğine işaret ediyor.
Manifest grubu özelinde yaşananlar, aslında sanatsal ifade özgürlüğü ile toplumsal norm ve değerler arasındaki tarihsel gerilimin yeni bir tezahürü. Benzer tartışmalar dünyanın pek çok ülkesinde farklı sanatçı ve gruplar etrafında zaman zaman gündeme geliyor. Türkiye'de ise bu tartışma, kadın bedeni üzerinden yürütülen daha geniş toplumsal müzakerenin bir parçasına dönüşmüş durumda.
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu'nun da vurguladığı gibi:
"Kadınların sahnede ne söyleyeceğini, nasıl görüneceğini, ne giyeceğini denetlemeye çalışan bu tutum; aslında kadınların kendi hayatına dair karar alma hakkına yönelmiş yeni bir saldırıdır."
Manifest grubu ve benzeri sanatsal oluşumların önünde iki seçenek bulunuyor...
Tamamen sansürsüz bir sanatsal ifadeyi savunmak ve olası yaptırımları göze almak veya toplumsal beklentilere uyum sağlayarak daha "kabul edilebilir" bir tarz benimsemek!
Ancak bu ikili seçenek dışında üçüncü bir yol da mümkün olabilir. Farklı yaş gruplarına hitap eden farklı içerikler üretmek. Grup, hem yetişkin hayranlarına yönelik +18 konserler düzenlerken, hem de çocuk hayranları için daha uygun içerikli performanslar sergileyebilir.
Nihayetinde, sanatçıların ifade özgürlüğü ile toplumun farklı kesimlerinin değer yargıları arasında denge kurmak her zaman kolay değil. Ancak demokratik toplumlar, bu tür gerilimleri diyalog ve karşılıklı anlayış yoluyla çözme kapasitesiyle tanımlanır.
Manifest grubunun önümüzdeki dönemdeki tercihleri, Türkiye'nin sanatsal ifade özgürlüğü konusundaki olgunluğunu da test edecek gibi görünüyor.
- sahne performansı
- Manifest grubu
- +18 konser
- sanatsal ifade özgürlüğü
- çocuk hayran kitlesi
- toplumsal normlar
- Türk Ceza Kanunu 225. madde
- ifade özgürlüğü
- sanat ve ahlak