İşte Harika Avcı’nın rahatsızlığı ve tutarsız açıklamaları!
Dün magazin gündemi Türkiye’yi salladı. Önce İbrahim Tatlıses’in geçirdiği o büyük kaza herkesi korkuttu ve derinden üzdü. Tatlıses’e acil şifalar diliyorum. Daha sonra ise Gülşen’in tutuklanması Türkiye gündemine damga vurdu.
GÜLŞEN’İN TUTUKLANMASI ÇOK YANLIŞTI!
Dün siyaset gündemini bile değiştiren Gülşen, sahnede şaka yapmış. Bu toplum önünde yapılacak ve kabul edilecek bir şaka değil. Fakat tutuklanması da kabul edilemez ve doğru değil. Eğer tutuklanmasaydı ve tutuksuz yargılansaydı, herkes onu daha rahat eleştirecekti ve halk Gülşen’i, Güner Ümit olayında olduğu gibi cezalandıracaktı. Şimdi haksız olduğu halde tam anlamı ile eleştirilemeyen Gülşen, cezaevinde sakin kafa ile son yıllarda yaptıklarını şöyle bir gözden geçirsin ve ilk çıktığı yıllardaki şarkıları gibi besteler yapıp dönsün. Geçmiş olsun Gülşen…
HARİKA AVCI SİROZ OLDU!
Dün Harika Avcı ile ilgili yazımın sonunda bugün için Harika Avcı ile ilgili bilinmeyenleri ve kendisinin yalanladığı gerçekleri yazacağımı söylemiştim. Harika Avcı’nın ölümcül bir hastalığın pençesinde ama henüz başlangıcında olduğunu ve tedavisini ise doğru dürüst yaptırmadığını yazmıştım.
Dünkü yazım, bugün Beyaz TV’de yayınlanan Beyaz Magazin programında konuşulmuş. Duayen gazeteci Bilal Özcan, değerli sanatçı dostum ve programın başarılı yorumcusu Pınar Eliçe ve yine programın başarılı moderatörü Didem Delen, Harika Hanım’ın rahatsızlığını da açıklamamı istemişler.
Evet, Harika Avcı’ya mikronodüler siroz teşhisi konuldu. Harika Hanım’ın henüz başlangıcında olduğu bu rahatsızlığı, bazı ilaçlar yardımı ile yavaşlatıldı ancak Harika Hanım tedavisi konusunda titiz değil ve hastalığı takmıyor. Yani tedavisinin tam anlamı ile yapılmasına izin vermiyor ve nasıl olsa siroz oldum diyerek bazı şeylerden de vazgeçmiyor.
İşte Harika Avcı ile ilgili bilinmeyenler ve kendisinin yalanladığı gerçekler!
Nermin Ocak nam-ı diğer Harika Avcı…
O yıllarda Muzaffer Kuşhan tarafından zayıflatılan Nermin Ocak’ın, burnu ve göğüsleri ise Dr. Onur Erol tarafından yapılıyor. Dönemin efsane fotoğrafçılarından Erol Atar tarafından da yepyeni bir imaj verilen Ocak, ‘Harika’ bir görünüme sahip oluyor ve son olarak da kendisine assolist olmaya uygun bir isim aranıyor.
Evet, ‘Harika’ bir güzelliğe sahip oluyor ama başına ne bela geldiyse de hep bu güzelliğinden geliyor!
Bir gün, efsane assolistlerimizden Gönül Yazar’la sohbet ederken konu Harika Avcı’ya geliyor ve Gönül abla, “Onur’cuğum Harika’nın asıl adı Nermin Ocak’tır. Güzelliğini görünce ‘Harika’ bir kızsın adın Harika olsun, soyadını da Suzan Avcı’dan alalım sahne adın Harika Avcı olsun.” diyerek Harika Avcı’nın nasıl doğduğunu isim annesi olarak bana anlatıyor.
Yıl, 2015…
Harika Avcı son albüm çalışmasını yaparken, Fransız askısı yaptırmak için bir doktorun kapısını çalıyor. Harika Hanım birden doktora, “Bende hiç estetik yok ve estetiğe karşıyım. Zaten yaptırmak istediğim bu işlem estetiğe girmez.” deyince doktor kendisinden hiç para almadan bu işlemi gerçekleştirecekken, kendisi ile uğraşmak istemediğini söylüyor.
Harika Avcı’nın çok önemli bir assolist olduğu söyleniyor…
Yıl, 1983…
Harika Avcı Maksim’de assolist…
Güzelliği ile gazino seyircisini büyüleyen Avcı, aynı zamanda bir o kadar hanımefendi, herkese karşı saygılı ve işini çok titiz yapıyordu. Ancak Fahrettin Aslan’ın karısı Arzu Aslan Harika hanım’ı o kadar çok kıskandı ki, Harika Avcı 5 sene bırakın Maksim’i hiçbir yerde sahneye çıkamadı. Yani Harika Avcı’nın psikolojisinin bu kadar bozulmasının ilk sebebi, gazinocular kralı Fahrettin Aslan’dır. Aslan, 1983 yılında Harika Avcı’nın çalışmasına tam 5 yıl engel olmuştur. Avcı'yı 5 senelik kontrata mahkûm etmiştir. Kontratta cezai şartlar çok büyüktü ve Harika Hanım hiç bir yerde sahneye çıkamadı. Bir yerde gizlice sahneye çıkmaya çalıştı ama 80 bin TL tazminat bile ödedi.
Hemen arkasından Maksim’e Seda Sayan assolist oldu. O dönemde Maksim’den ne Harika Hanım ne de Seda Sayan çok büyük paralar kazanmıyorlardı. Harika Hanım yine gecelik bir ücret alıyordu ama Seda sayan, o dönemde yaklaşık 5 sene maaşla çalıştırılmıştı.
Ben bu bilgileri Maksim’de assolist olmuş ve yakın görüştüğüm çok önemli assolistlerden öğrendim. Aslan ailesinin yaşayan fertlerine de sorabilirsiniz. Özellikle sacit ağabeye sorun, beni mutlaka doğrulayacaktır.
İşte Harika Avcı’nın assolistlik macerası budur…
Yani önemli assolistlerimizden gösteriliyor ama hiçbir zaman bir Behiye Aksoy, bir Muazzez Abacı, bir Bülent Ersoy gibi dev assolistlerden değildi ve onlar kadar müziği bilmiyordu.
Çok fazla sevgilisi olmadığı da söyleniyor ama liste bir hayli kalabalık…
İşte sevgilileri:
İlk sevgilisi Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi son sınıfında okuyan İranlı bir gençti. Şöhret olduktan sonra ise Türk sanat müziği sanatçısı Ahmet Özhan’la aşk yaşadı. Kuveytli iş insanı Bedii Cihanel da Harika Avcı'nın en zengin sevgililerinden biri. Aşk yaşadığı kişiler arasında Futbolcu Rıdvan Dilmen, Aydan Şener'in eski eşi futbolcu Ayhan Akbin, Sezercik filmlerinden tanıdığımız Sezer İnanoğlu bile var. Liste şöyle devam ediyor:
Kadir Aksu, Fındık Kralı Lokman Kondakçı, trilyoner işadamı Reha Süren, Nükhet Duru'nun eski eşi işadamı Dikran Masis, müzisyen Onno Tunç, Fedon, işadamı Bedri Deren, oyuncu Cem Özer, Cavit Çağlar'ın oğlu Mustafa Çağlar…
Daha önce çok büyük bir serveti olduğu, ancak kaybettiği söyleniyor…
Aslında çok büyük bir serveti de yoktu.
Evine gitmez, aylarca en pahalı otellerde kalırdı haberleri, Taksim’deki bir otelin Kral Dairesi’nde kalınca çıkmıştı.
Hayatında önemli bir işadamı varken o Kral Dairesi’nde kalmıştı ve şaşalı bir hayatı vardı.
Tabii ki para kazandı ama etrafındaki insanlar çok yanlıştı ve ömür boyu kendisine yetecek parasını da elinden aldılar.
Trilyoner sevgilisi Reha Süren, Harika Avcı'yı Londra'ya dil eğitimi ve ladylik için göndermişti. Süren, Avcı’yı hem Amerika'da, hem de Fransa'da lady olarak yaşattı.
Yani söylendiği gibi ne köşkleri kendi aldı, ne de o otellerde kendi parası ile kaldı!
Emirgan’da bulunan o meşhur köşkü, Harika Avcı’ya Denizlili sevgilisi Kadir Aksu hediye etmişti.
Hiç kimse bilmez ama yaklaşık 20 yıl önce, dayısı tarafından Emirgan'daki o köşkü kurşunlanmıştı. Bu olayda kurşun Harika Avcı’nın kafasına isabet etmişti. Ancak mermi çıkarılamadı ve Avcı kafasındaki kurşunla yaşadı ve hâlâ öyle yaşıyor. İşte bu olayda Harika Hanım’da büyük bir arıza bıraktı.
Harika Avcı, 2015 yılında ise kaldığı otel odasında tabancayla vurulmuş halde bulunmuştu. Avcı, polise verdiği ifadede “Yanlışlıkla kendimi vurdum” demişti.
Aslında intihar etmişti. Harika Avcı kendisini bilerek vurmuştu ve bu yaşadıklarına karşı bir protestoydu. Harika Hanım bu açıklamamı yalanlarsa, elimde 2015 yılında yaptığı ve intihar ettiğini söylediği bir açıklaması mevcuttur.
Harika Avcı’nın üvey ağabeyi Ahmet Önengil ile annesi Sabriye Ocak, 2006’da mahkemeye başvurarak, ünlü oyuncunun “alkol bağımlısı” olduğunu iddia etmiş ve vesayet altına alınması talebinde bulunmuştu. İkili, “akli melekelerinin yerinde olup olmadığının” tespiti için Avcı’nın Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne gönderilmesini istemişti. Ancak hastanede Avcı hakkında hazırlanan raporda, “ünlü oyuncunun herhangi bir akıl hastalığı ya da zayıflığının bulunmadığı” belirtilmişti.
Harika Avcı, bu olaylardan sonra evine bir gün bir bilgisayar tamircisi çağırdı. Bilgisayarını tamire gelen kişi, şayet bir aksilik yaşarsa diye Harika Hanım’a cep numarasını da verdi. Harika Hanım, kendisine abla diyen o tamirciye âşık oldu ve gece gündüz onu telefonla arayarak rahatsız etti. Hatta elinde şarapla evine giderek, o tamirciyi zorla yatağından kaldırıp kendi evine bile getirdi.
Daha sonra Harika Hanım, kendisinden 20 yaş küçük o bilgisayar tamircisi İbrahim Öztürk’le, 14 Şubat 2009’da bir Sevgililer Günü’nde evlendi.
Çevresi kendisine tuzak kurmuştu. Harika Hanım’a sürekli yasaklı maddeler veriyorlardı. Ayrıca alkol bağımlısı da olmuştu. Evlendiği dönemde eve doktorlar ve hemşirelerden oluşan bir ekip kuruldu ve Harika Hanım’ın tedavisi yapıldı ancak başarılı olmadı.
Harika Avcı, eşi İbrahim Öztürk’ten şiddet gördüğü gerekçesiyle 1 yıl arayla 2 kez boşanma davası açtı. Ancak 2 davadan da kendisi vazgeçti. Aslında ilk boşanma davasını eşi Öztürk açtı ama Harika Hanım yine boşanmak istemedi. Harika Hanım, 3. kez boşanma davası açtığında, “Beni vesayet altına almak istediler. Bu süreçte kendi avukatım beni İbrahim’le tanıştırdı. Abimin bu vasi olayına karşı kâğıt üzerinde evlendik. Sonuçta akli dengem bomba gibi çıktı.” açıklamasını yaptı. Yani Harika Avcı, İbrahim Öztürk’le formalite bir evlilik yaptığını söyledi ve yine yalan söyledi. Ayrıca eşi ile kendisini avukatının tanıştırdığı da yalandı.
Harika Hanım, parasının çalındığını ve dolandırıldığını hep söyler. Evet, söylediklerinin içinde sadece bunlar doğruydu ama suçladığı kişiler yine yanlıştı. Hiçbir zaman Çevresindeki yanlış kişileri görmedi ve gerçekten yanlış kişilere çok güvendi.
2017 yılında ise zayıflamak için mide ameliyatı olan Harika Avcı'nın, ameliyata yatarken çekilen ve hiçbir yerde olmayan fotoğrafını yine ilk ben yayınlamıştım. Bu fotoğraf daha sonra basında yeni çekilmiş gibi verildi. Harika Hanım konu ile ilgili bir açıklama yaptı ve bu açıklaması da doğruydu.
Dünkü yazımda da söylediğim gibi, Harika Avcı ile ilgili kim negatif bir şey konuşursa, hazırlanan bir metinle o sosyal medya adresinden hep yalanlanıyordu. Aslında Harika Avcı birçok kez kendi açıklamalarını bile yalanladı.
İşte doğrular, işte yanlışlar…
Emel Sayın’dan sonra sahneye yakışan nadir isimlerdendi…
Kendisine çok âşık olan kadınlar bile oldu.
Harika Hanım, kendi sorunları ile kendi bildiği yöntemlerle başa çıkmayı seven bir karaktere sahip ama maalesef sorunları ile başa çıkamadı.
Onur Akay'ın, Harika Avcı İle İlgili Dün Yayınlanan Yazısı İçin Tıklayın