Gördüğünüz set başka Mert başka!
"Yaz yağmuru da kış yağmuru da bambaşka?"
1999 yılından bu yana köşe yazarlığı yapan biriyim. Yalnız bazı kişiler bana gazeteci diyor ama ben kesinlikle gazeteci değilim!
Sadece yazı yazmayı çok seviyorum. Yani sadece yazarım.
Araştırmadan da hiç yazmadım!
Bir de şiir yazmayı çok seviyorum.
Ve TRT repertuvarına çok sayıda şiirim, büyük bestekârlara ilham verdiği için şarkı olarak girdi.
AŞKLARI BANA İLHAM OLDU!
Başarılı oyuncular Afra Saraçoğlu ve Mert Ramazan Demir, benim hayatımda da rekora imza attı. Kendileri ile ilgili çok sayıda yazı yazdım. Belki bazı okurlarımıza kabak tadı verdi ama bu iki değerli oyuncumuzun aşkı, bana inanın beste yaparken bile ilham oldu ve onların hayatındaki gerçekleri yazmaktan dolayı mutluyum.
Çünkü yeryüzünde hayat başka ruh başka…
Afişteki resim başka onlar başka!
Yani gördüğünüz resim başka Afra başka!
Bu arada da yaz yağmuru da kış yağmuru da bambaşka…
Gördüğünüz set başka Mert başka!
Mert sette nasıl davrandı?
Dün yazdığım yazımı da güncelledim ve setten aldığım özel bilgileri paylaştım.
Dünkü yazımda… Okuyun ve bazı fanların bu çocuklara zarar verdiğini görün.
Bu genç âşıkları rahat bırakmadıkları sürece ben yazılarıma devam edeceğim.
TEBRİK EDİYORUM!
OGM Pictures’ın yapımcılığını üstlendiği, Star’ın sevilen dizileri Ömer, Yalı Çapkını ve Sakla Beni oyuncuları Lösemili Çocuklar Vakfı (LÖSEV) Çiftliği’nde üretilen ve LÖSEV’li aileler, iyileşen gençler ve gönüllülerce toplanan LÖSEV Satsuma mandalinalarına paylaşımlarıyla destek oldu. Ömer dizisinden Barış Falay, Zerrin Sümer, Onur Bilge, Gülçin Kültür Şahin, Burcu Cavrar, Serpil Gül, Yalı Çapkını’ndan Emre Altuğ, Beril Pozam, Öznur Serçeler, Sakla Beni dizisinden ise Tamer Levent, Sera Tokdemir, Açelya Devrim Yılhan ve Emine Umar, merak edilen set ortamlarından LÖSEV mandalinaları ile destek mesajlarını paylaştı.
Başta Onur Güvenatam ve değerli oyuncularımızı tebrik ediyorum.
Geçtiğimiz günlerde Yalı Çapkını dizisini yerli yerinde eleştiren Bülent Ersoy, bu sefer Sanat Güneşi Zeki Müren ile ilgili, “Kıskanç ve kinci bir insandı, ölmem için dua etti.” demiş.
Evet, Bülent Ersoy gibi bir daha gelmesi zor olan, beton gibi bir sesi kıskanmış olabilir demiyorum, kıskanmış! Ancak, ölmesi için dua etmemiş. Zeki Müren, sadece gittiği mekânlarda Bülent Ersoy şarkısı çalınmasını arzu etmemiş, eğer ki tesadüfen çalınıyorsa da o mekânı kibarca terk edermiş.
Bülent Hanım; Sizler bizim renklerimizsiniz. Siz, Zeki Bey ve İbrahim Tatlıses olmasaydı inanın hayatımız çok renksiz olurdu.
AFRA VE MERT BİRBİRİNE, KÂR ETMEYEN BİR SABIRLA ÂŞIK!
Bu sözümü unutmayın: Kâr etmeyen bir sabır!
Bu kadar olay yaşandı ve hep ben destekledim bu aşkı… En sonunda Mert’i aradım açmadı telefonu ve yarım saat sonra bana gönderdiği mesajı okudum.
Ve kendisine şöyle bir soru sordum.
Bunu yazmam için izin veriyor musun?
Evet dedi ve ekledi:
“Onur abi; sen şarkı söylerken bir keman, bir kanun bir de Afra olsa” dedi.
Her zaman var dedim.
“Ben şairce yanıyorum” dedi.
Mert’in bu sözüne bayıldım…
Şairce yanmayı en iyi bilenlerdenim.
Şairce yananların gözleri nöbettedir.
Ve sabaha kadar Afra’yı bir aşkın yemini gibi beklediğine şahit oldum.
Sonra Afra geldi…
Her şey güzeldi!
Yani artık bana sormayın.
Rica ediyorum, “Ayrıldılar mı?” sorusunu duymak istemiyorum.
Çifte kumrular çok mutlu…
Hem de çok.
Çok, çok, çok!