23 Nisan ve virüs!
İnsanlığın acımasızlığı çocuklarımızı şaşırtıyor. 23 Nisan etkinlikleri okullarda, ailelerde her yıl konuşulup merak ve heyecanla beklenir. Hepimiz çocuk olduk, hala da içimizdedir çocuk. Bizler çocuk heyecanı ve neşesini hatırlayanlar, çocuklarının gülüşlerini, kıvrak zekâlarını susturmazlar. Ama terbiye ve akıl sağlığı yoksunu, öfke kontrolü olmayanların çocuklarına yaptıkları...
Hayır, onlara yer vermeyeceğim bu mutlu günde…
Hadi şimdi bütün çocuklarımız pembe bulutların üzerinde hayata korkusuz, gülümseyerek ve umutla bakıyor olsun. Ne güzel hava bugün güneşli, parklar, yeşillikler, piknik alanları…
23 Nisan sabahları okullarda müsamerelerden sonra, o cicili bicili kostümleriyle bütün gün dışarıda olmanın keyfini yaşayan, doğalında mutlu çocuklarımıza bu yıl 23 Nisan evde kutlanacak, balkonu olanlar için ise balkon da.
Şu dünyada bir zamanlar çocuk olduklarını unutup, kendi çocukluklarını öldürerek büyüyünce birer canavara dönüşen bir kaç insan denilen zürriyetsizin korkunç, vahşet dolu planları yüzünden, bu 23 Nisan’da çocuklarımız evden çıkamıyorlar.
Ha bu arada bodrum katta, rutubetli ortamda, soğuk ve bir odalı evlerde yaşayanlar var. Öyle güneşli salonlar balkonlu, teraslı evler yok her çocuk için. Anneler ve babalar nasıl anlatıyorlar çocuklarına bir düşünelim bakalım. Mesela
1-“Dışarıya çıkarsak hasta oluruz ya da ölürüz.”
2-“Polis amcalar bize kızar paramızı alırlar.”
3-“Sokakta parkta virüs var, o minik bir katil.”
4- “ Bak ne güzel evde tatil yapıyoruz huzur içinde.”
Ve ben eminim bu 23 Nisan’da, bizim akıllı çocuklarımız bu durumu anlayış ve sevgiyle karşılayacak. Eğer içip içip ev ahalisine şiddet uygulayan birileri yoksa… Maddi sıkıntıdan bunalıma girmiş stresli bir anne yoksa… Bol oyuncağı, bilgisayarı, telefonu varsa, el üstünde tutuluyorsa, evde kal bugün de her günkü gibi rahat atlatılacak.
Peki ya yoksa!
Ulu Önder Atatürk’ün çocuklarımıza hediyesi 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ve her gün sevgili, tatlı, akıllı, birer damla bal çocuklarımıza kutlu olsun.