Sezen Aksu'nun imkansızı başardığı Yıllar: Minik Serçe'nin yükseliş hikayesi!
Tarihte Magazin bölümümüzde bugün, Türk müziğinin efsane ismi Sezen Aksu'nun, İzmir'deki mütevazı başlangıcından, tüm ülkenin tanıdığı bir yıldıza dönüştüğü o unutulmaz sürece yakından bakıyoruz.

Müziği bir yaşam biçimi olarak seçmiş, söylediği şarkıların hem söz yazarı hem de bestecisi olarak Türk pop müziğine silinmez bir iz bırakan Sezen Aksu'nun hikayesi, İzmir'de filizlendi. Kariyerinin henüz ikinci yılında müzikseverlerin gönlünde taht kuran Aksu, Hafif Batı Müziği alanında bir fenomen haline geldi. Onu farklı kılan ve bu denli hızlı kabullenilmesini sağlayan en önemli özellikleri ise; bestecilik, söz yazarlığı ve yorumculuğu aynı anda başarıyla icra edebilmesiydi.
İlk Plağın Getirdiği Hayal Kırıklığı ve Mücadele
Her çocuk gibi müziği seven Sezen Aksu, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi'ndeki eğitimini yarıda bırakarak asıl tutkusunun peşinden gitti. Onun için dönüm noktası 1974 yılında geldi. İzmir'de bir stüdyoda kaydettiği bandı, İstanbul'daki bir plak şirketi tarafından "Haydi Şansım" ve "Gel Bana" isimli 45'lik plak olarak yayımlandı.
Aksu, o günleri şu sözlerle anımsıyor: "Plağın piyasaya çıkacağı gün sabaha kadar uyuyamadım. Hayalimde, plakçı vitrinlerinde asılı duran plaklarımı görüyordum. Sürekli plak satan dükkanlara gidip 'Plağım satıyor mu?' diye soruyordum. Ancak geçen günler beklediğim haberi getirmedi. Plağım satmıyordu ve şirketten de bir ses çıkmıyordu."
Dönüm Noktası: "Kusura Bakma" ve Tanınma
Pes etmeyen Aksu, İzmir'de tanıştığı bir plak deposu müdürünün aracılığıyla 1975'te yeni bir plak şirketiyle anlaşma imzaladı. "Yaşanmamış Yıllar" ve "Kusura Bakma" parçalarından oluşan bu 45'lik, sanatçının geniş kitlelerce tanınmasını sağlayan ilk büyük çıkışı oldu. Artık İzmir'den yükselen bu özgün ses, tüm Türkiye'de duyuluyordu. Özel Yaşamındaki Sarsıntı ve Şarkılarına Yansıması Sanatçının 29 Kasım 1977'de Engin Aksu'dan boşanması, özel hayatında derin izler bırakan bir dönem oldu. Ancak bu acı, onun için yeni bir yaratım sürecini de beraberinde getirdi. Bu dönemdeki duygularını dile getirdiği "Kaybolan Yıllar" isimli şarkısı, dinleyicilerden büyük ilgi gördü. Şarkıdaki, "Dönüşü yok, beraberce karar verdik ayrılmaya / Alışmalı arkadaşça yolları ayırmaya" sözleri, onun samimi itirafı gibiydi.
Üne Kavuşmanın Getirdiği Sıra Dışı Duygular
Sezen Aksu, bir anda ünlü oluvermenin kendisini şaşkına çevirdiğini itiraf ediyordu. Doğal yapısı, toplumun "halka mal olmuş sanatçı" için biçtiği kalıplara uymakta zorlanıyordu. "Ne kadar doğal olsam da bu, çevremdekilerin diledikleri gibi yorum yapmalarını engellemiyordu. Fakat diğer yandan sevilmek, bu sevgiyi hissetmek de alabildiğine güzel bir duygu..." sözleriyle bu ikilemi aktarıyordu.
"Minik Serçe"nin Zirveye Uzanan Yolu
Hayranlarının "Minik Serçe" ismiyle sevdiği Sezen Aksu'nun bu denli sevilmesinin ve zirveye çıkmasının ardında yatan nedenler çok açıktı: Doğuştan gelen güçlü bir beste yeteneği, halkın diline pelesenk olacak anlamlı sözler ve kendine özgü güçlü bir yorum... Tüm bu özellikler, onun bugünkü efsanevi konuma kendi emeği ve yeteneğiyle ulaştığının en büyük kanıtıydı.
- Sezen Aksu
- müzik efsaneleri
- Minik Serçe
- Sezen Aksu hayatı
- Sezen Aksu kariyeri
- Sezen Aksu ilk plağı
- Türk pop müziği tarihi
- 1970'ler Türk müziği
- Kusura Bakma
- Kaybolan Yıllar
- Aydan Sümercan
- İzmirli sanatçılar