TRT sanatçılarına sahip çıkalım!
TRT’nin yetişmiş sanatçıları ve deneyimli sunucularının birden ve peş peşe emekli olması, diğer sanatçıları ve sunucuları derinden sarstı. Emekli olmayacağım diyenler bile, arkadaşlarının emekli olduğunu görünce emekli olmaya “Onlar giderse, benim burada ne işim var” demeye başladı. Sanatçı kolay yetişmiyor, Türk sanat müziği ve Türk halk müziği dalında yıllarca konservatuarlarda eğitim almış yetişmiş TRT’nin sanatçıları, Türkiye’nin gerçek sanatçıları, en verimli çağlarında ve hâlâ çalışmak istedikleri halde, Türkiye Radyo Televizyon Kurumu tarafından emekliliğe zorlanıyor.
Yıllarca sadece musiki ile ilgilenmiş kişilere, “ya emekli ol ya da başka kurumlara gidersin” denmesinin ne demek olduğunu artık siz düşünün!
TRT’de bu yaşananlar bir ilk değil aslında…
2004 yılında yıllarını TRT’ye vermiş 400’den fazla akitli sanatçının işine son verilmişti. O tarihte işten çıkarılan ve çok yakından tanıdığım sanatçılarımızın yaşadığı zor günleri kimse bilemez.
Kuşaktan kuşağa aynı şarkıları söylüyorsak, TRT ve TRT sanatçıları sayesinde olduğunu ve kendi öz müziğimizin onlar sayesinde korunduğunu, ayrıca onların en zor günlerinde bile mikrofon başında bizler için şarkı söylediklerini, bizleri eğlendirdiklerini unutmayalım.
Popüler kültürün gelip geçici şarkılarına ve sanatçılarına çok yüksek ücretlerle TRT ekranlarında yer verenler, TRT’de yer alan ve eşi benzeri olmayan Türk halk müziği ve Türk sanat müziği repertuarlarından oluşan çok büyük bir mirası ve yeri doldurulamayacak sanatçılarımızı kaybettiklerinin farkına varmalıdırlar.
Tüm bölge radyolarının birkaç radyonun dışında kapanacağını duymak ise çok üzücü…
TRT’nin güzide sanatçılarına dokunmayalım!