Ve geldik hüzünlü Eylül’e...
Günaydın Türkiye…
Merhaba yerküre…
Ve geldik hüzünlü Eylül’e…
Bu mevsim geçişine dikkat edin. Çünkü ani duygu, durum değişikliği yaşayabilir insanlar. Koca bir yazın daha bitişine yaklaşmak, geri dönüşler, vedalar, tatlı anılar, hoş sohbetler, yaz aşkları, kavuşulamayan düşler, bir dahaki yaza ertelenen hayaller, uçsuz bucaksız denizler, altın gibi kumlar, sıcacık güneş, dolunayın geceye bıraktığı yakamoz, neşeli partiler, eğlenceler, buz gibi dondurmalar, en tatlı yaz meyveleri yavaş yavaş geride kalmakta şimdi…
Kim bilir daha kaç yaz mevsimi kucaklayacağız…
O yüzden hep diyorum ya hayatı doyasıya yaşayın!
Her şeyi dert etmeyin!
İçinizdeki sevgiyi çoğaltın!
Sevdiklerinizin kıymetini bilin!
Zamanınızı iyi değerlendirin!
Hayatın aşağılık basitliklerinden uzak durun!
Ama basit şeylerden mutlu olmayı bilin!
Milletin ne yaptığıyla ne ettiğiyle ilgilenmek, dedikodusunu yapmak yerine kendiniz ne yaptınız ne ettiniz, hayata ne kattınız bunları sorgulayın.
Yaşamak çok güzel!
Hem de hiçbir siyasinin, hiçbir politikacının, hiçbir insanın emeğinden ve insanca yaşam hakkından yana durmayanların söylemlerine çok da kafayı takmayacak kadar güzel!
Birileri Sefa sürerken siz cefa çekmeyin!
Unutmayın ki Tanrı’nın tüm güzellikleri bedava!
Su bedava, deniz bedava, ırmak bedava, Orman bedava, ağaç bedava, hava bedava, Toprak bedava, çimen bedava, dağ bedava!
Sen yaşamın neresindesin onu sorgula…