İsrail'in Katar'a saldırısı uluslararası diplomasiyi olumsuz etkiledi

İsrail Savunma Kuvvetleri, 9 Eylül 2025'te Katar'ın başkenti Doha'da Hamas'ın üst düzey yöneticilerini hedef alan bir hava saldırısı düzenledi. Saldırı, Hamas'ın siyasi bürosunun bulunduğu bölgede gerçekleşti ve patlamalar sonrası dumanların yükseldiği görüntüler sosyal medyada yayıldı.

İsrail ordusundan yapılan açıklamada, saldırının Hamas'ın operasyonlarından sorumlu lider kadrosunu hedef aldığı ve bu isimlerin 7 Ekim 2023'teki katliamdan doğrudan sorumlu olduğu belirtildi.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, operasyonun "tamamen bağımsız bir İsrail eylemi" olduğunu vurguladı.

Hamas kaynakları ise müzakere heyetindeki liderlerin saldırıdan sağ kurtulduğunu, ancak aralarında Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil el-Hayya'nın oğlu ve ofis müdürünün de olduğu 6 kişinin hayatını kaybettiğini duyurdu.

Ayrıca, Katar iç istihbarat görevlisi bir personelin de öldüğü aktarıldı.

Katar yönetimi, saldırıyı "korkakça" olarak nitelendirerek kınadı ve uluslararası hukukun açık ihlali olduğunu vurguladı.

Katar Başbakanı Muhammed bin Abdurrahman Al Sani, İsrail'in eylemini "devlet terörizmi" olarak tanımlayarak, egemenlik ihlallerine tolerans göstermeyeceklerini belirtti.

ABD Başkanı Donald Trump, saldırı kararını Netanyahu'nun verdiğini ifade ederek, "Katar'ı bombalamak İsrail veya ABD'nin hedeflerine hizmet etmez" dedi.

Beyaz Saray, operasyon öncesi Katar'ı uyardıklarını, ancak saldırının engellenmesi için geç kalındığını açıkladı.

Türkiye Dışişleri Bakanlığı, saldırıyı "lanetledi" ve İsrail'in barışı değil, savaşı sürdürmeyi amaçladığını vurguladı.

İran ve Suudi Arabistan gibi bölge ülkeleri de saldırıyı kınayan açıklamalar yaptı.

Ateşkes görüşmeleri devam ederken düzenlenen bu saldırı, bölgedeki gerilimi tırmandırarak uluslararası diplomasiyi olumsuz etkiledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, şu ifadelere yer verdi: "İsrail’in bugün Katar’daki Hamas müzakere heyetine yönelik saldırısı, gözü dönmüş Netanyahu hükûmetinin çatışma ve istikrarsızlığı derinleştirme amacında olduğunu bir kez daha açıkça ortaya koymuştur. Uluslararası hukukun ve Katar’ın egemenliğinin açık ihlali olan bu saldırı, kardeş ülke Katar’ın da güvenliğini ve huzurunu hedef almıştır. Bu saldırıyı lanetliyorum. Türkiye, tüm imkânlarıyla Filistinli kardeşlerinin ve müttefiki, stratejik ortağı ve dostu Katar Devleti’nin yanındadır. Terörizmi bir devlet politikası haline getirenler hedeflerine asla ulaşamayacaktır. İsrail’in, kendisiyle birlikte tüm bölgeyi felakete sürüklemeyi amaçlayan haydutlukları karşısında dirayetli ve kararlı duruşumuzu koruyacak; ne pahasına olursa olsun barışı, uluslararası hukuku ve Filistin halkının özgürlüğünü savunmaya devam edeceğiz."