BAŞKENT HAVANA

Sekiz yaşında tanıştım denizlerle. İnanır mısınız, gözlerim hemen denizkızlarını aradı, çok masalsı oldukları için olsa gerek. Baktığınızda sonsuzluk hissi verir denizler insana. Bu sonsuzluk hissinde kendinizi kaybedebilir yahut da bir kaşif misali, keşfetmenin heyecanı ile dolabilirsiniz. Ben de bu heyecanla doldum. Bu bitmeyen heyecan da beni birçok ülkeye yolculuk yapmaya sürükledi.

Küba’ya ilk gidişim yirmi yıl kadar oluyor. O zaman deniz yolculukları çok revaçta değildi. Cruise gemisi seyahatleri çok yenidir bu ülkede, aslına bakarsanız neredeyse hiç bir şey değişmemiş. Hala 50’li yılların arabaları ve aynı şenlikli insanlar.

PLAZA DE LA REVOLUCİON DEVRİM MEYDANI

Plaza de la Revolución (Devrim Meydanı)'nın bütün dünyadaki Kübalılar için sembolik bir anlamı var. Şehrin 109 metre ile en yüksek dikilitaşının altında Jose Marti'nin anıt heykeli yer alıyor,

Önemli toplantılar ,konserlerle Papa Juan Pablo II ve Papa Benedicto XVI bu meydanda toplanan halka seslenmiş. Meydandaki İçişleri ve Telekomünikasyon Bakanlıklarının arasında Che Guevera'nın tarihi fotoğrafı ile Kumandan Camilo'nun efsanevi silüeti görülüyor.

DENİZ KENARINDA ATATÜRK BÜSTÜ

Güney Amerika ülkelerinden Şili'nin başkentinde olduğu gibi Havana'da bir Atatürk büstü deniz kenarında bulunuyor. Atatürk'ün Doğum tarihi 19 Mayıs 1881 olarak gösterilmiş.

PALACİO DEL MARQUES DE ARCOS SARAYI DUVAR RESİMLERİ VE POSTA KUTUSU

Palacio del Marques de Arcos Sarayı duvar resimlerinin tam karşısında Posta İdaresinin ilginç bir Posta kutusu var. Tıpkı bizim Ayasofya Müzesindeki Dilek Sütunu gibi ziyaretçiler kutuya parmaklarını koyup dilekte bulunuyorlar.

PLAZA DE LA CATHEDRAL MEYDANI’NDA KEDERLİ BİR ADAM VE HÜZÜNLÜ BİR GELİN

Katedral Meydanı’na bakan sütunun yanı başında yüzünde keder okunan bir genç adam heykeli bulunuyor. Bu heykelde vücut bulmuş adam, bir genç kıza aşık oluyor. Aşkına karşılık bulamayınca kederden kafayı üşütüp kendini Kristof Kolomb zannediyor ve genç yaşta sevdiği kıza kavuşamadan bu dünyadan ayrılıyor.

Tam heykelin fotoğrafını çekerken bir Gelin de fotoğrafçılara poz veriyor. Gelinin hüzünlü gözlerle baktığı yerde kederli adamın heykeli var.

Gelinin annesi bana "Bu benim kızım"deyince ben de "Düğün resimleri neşeli olur, kızınıza söyleyin biraz gülümsesin" diye cevap veriyorum.

Anne yüzüme garip bir ifadeyle baktı sonra kızının yanına gitti...

ERNEST HEMİNGWAY'İN BARI: LA BODEGUİTA DEL MEDİO

Havana’nın ikon haline gelmiş barlarından biri olan La Bodeguita del Medio’da Ernest Hemingway, Mojita'sını içermiş. Önce naneli şeker limon suyunu buz ve Rom ile karıştırıp üzerine gazlı su ilave edilerek hazırlanıyor.

Duvarda Hemingway'in bir cümlesi yazılı: "Daighiritamı Floridita'da Mojita'mı ise La Bodeguita del Medio’da içerim."

Hemingway, Madrid'de de kaldığı için çoğu mekan, yazarın kendi müesseselerinde yemek yediğini belirten reklamlar vermiş. Bir restoranda şöyle bir tabela koymuş:

"Hemingway never ate here"

"Hemingway asla burada yemedi"

FUSTERLANDİA SERAMİK ÜLKESİ

Mimar Jose Fuster'in tıpkı Barselona'da Gaudi'nin yarattığı ilginç seramik kaplamaları bu sokakta görüyoruz.

HOTEL LOS FRAİLES KEŞİŞLER OTELİ

Hotel los Frailes (Keşişler Oteli)'ne girdiğinizde kendinizi rahiplerin manastırındaymış gibi hissediyorsunuz. Bardaki kadın keşiş kıyafetiyle size içki sunuyor.

Keşiş kılıklı bir Çam yarması sizi karşılıyor. Köşede bir Günah çıkarma hücresi ne günah çıkaracak Papaz ne de günahını itiraf edecek dindar insan var.

SANTERİA FALCILARI

Afrika'dan getirilen siyahi köleler töre ve dinlerini de beraberinde getirdiler. Bir kısmı Hristiyan oldu bir kısmı da Santeria inananları adını aldı. Sokak köşelerinde gördüğümüz renkli kıyafetler içindeki Santeria inancındaki bu kadınlar Fal bakıyor, bir taraftan da Purolarını tüttürüyor.

KRİSTOF KOLOMB'UN HARİTASINDAKİ İŞARETLEDİĞİ "MEZQUİTA" KÜBA'DA BULUNUYOR

Hatırlanacağı üzere Karayipler'deki Grand Türk Adası isminin yörede yetişen bir Kaktüsün "Fes"i andırmasıyla verilmiş olduğu tarihi yanlışlığı şu son 10 yıldır düzeltmeye çalışıyorum.

Her ne kadar ansiklopediler buraya Adada bulunan bir çeşit kaktüsün (Melocactus) üst kısmının fese benzemesinden dolayı Türk denilmişse de bir tarihi çelişkiyle karşı karşıyayız.Biz Türkler fesi;19.yüzyılda Sultan 2.Mahmut döneminde ilk defa tanıdık. Oysa Türk sözcüğü daha 15.yüzyılda geçiyordu.

Amerika'yı keşfeden Kristof Kolomb; hazırladığı haritada Küba'daki bir yeri "Mezquita” diye işaretlemiştir. Bu kelimenin Türkçe'deki karşılığı "Mescit-Camii"dir. Daha sonra Piri Reis'in Kolomb'un haritasını inceleyerek meydana getirdiği Haritada da "Mescit" görülür. Bu da "Karayip Adaları "nın Kolomb'dan önce Piri Reis ve diğer Müslüman Türk denizcileri tarafından 15. Yüzyıldan beri biliniyordu" iddiamı güçlendirmektedir.

Muhtelif yerlerde yazdığım yazılar semeresini vermiş olacak ki Vikipedi de iki ay önce "Fes"e benzetilme iddiasını çürütecek deliler olduğunu düzelterek belirtmiştir.

KÜBA VE HAVANA'NIN ANIMSATTIKLARI

---Kristof Kolomb,1494'de Küba'ya gelince buraya "Evangelist" Adası ismini verdi.

---Küba'nın daha önceki isimleri;

Hazine Adası, Korsan Adası, Küba'nın Sibirya'sı, 500 Cinayet Adası ve Unutulmuş Ada.

---Küba’nın dünyaca ünlü “Habanos” Purolarının üretimi hala ilkel yollarla yapılıyor.

--Purolar söylendiği gibi kadınların baldırlarında sarılmıyor, ama tütünlerin ayrılmasını genelde bacaklarında yapıyorlar. Puroları saran yetenekli uzmanlara “torcedor” adı verilmektedir.

---Amerika'ya kafa tutabilen bir Ülke

--Sosyalist bir ülke olmasına rağmen, altyapı problemlerini çözememiş tek sosyalist ülke.
--Elinizde dolar varsa her kapının açıldığı ülke.

---Küba'da otostop çekenleri araçlar almak zorunda.

---Havana sokaklarında bizdeki peçete satan çocuklar gibi puro satan zenciler peşinizi bırakmıyor.

--Lüks otel barlarının kapılarında kızlar; içeri girmek için yalnız bir erkeğin gelmesini bekliyor.

--Ernesto Che Guevera nin mezarı Santa Clara şehrinde.

--Evler dükkanlar 1950 lilerden kalma taş binaların içinde.

--Havana eski Amerikan arabalarının cenneti.

---Jose Marti; Küba'nın milli kahramanı, Atatürk'ü. Ülkenin bağımsızlığı için örgütlenmenin öncüsü olup, bunun icin savaşırken epey genç yaşta ölmüş. Adına anıtlar yapılmış. Küba devriminin fikir babalarından.

-Che'nin devrimci 81 arkadaşıyla gizlice Havana'ya geldiği teknenin adı GRANMA. Bu isim aynı zamanda, Küba'da çıkan, devrimin ateşli savunucusu gazetenin adı.

--Küba, Sol'un kalesi olmak istediği için Sol'un kalesi değil, tam aksine ABD ambargosu nedeniyle o şekilde kalmak zorundalar. Neden sol kalmak zorundalar? Çünkü çağın gerisinde kaldılar ve sermayeleri yok, hangi ülke ile araları iyi olursa olsun Küba ile ticaret yapacak ülke Küba'yı sömürecek. Çünkü Küba'nın ticaret karşılığı verecek hiç bir şeyi yok.

---Küba'da bebek ölüm oranları binde 2.

--Küba; dünyada ihtiyaç olan her yere doktor gönderen, tek bir vatandaşını dahi evsiz ya da yemeksiz bırakmayan, ambargoya ve imkansızlıklara rağmen herkese iyi bir eğitim sağlayan ve tıpta dünyanın en iyi ülkelerinden biri haline gelen ülke.

--Rüyalar bazen gerçek (!) olabilirmiş:

Rüyanızda beş dakika önce dans ederken tanıştığınız kızın evine akşama misafir olup sabaha kadar tek kale maç yaparak gol nidaları atıp, sabah kalktığınızda kızın kardeşlerinin yatağı ile aranızda sadece bir çarşaf olduğunu görüp sıyıracakken kızın gelip ailesi ile birlikte kahvaltıya çağırmasıyla "Vay be! Ne geniş bir Aile!" diyeceğiniz bir olayı her gece her Türk erkeği Küba'da rüyasında görebilirmiş.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.