Saim Yılmaz: “Sunuculuk uğruna gül gibi memuriyeti nasıl bıraktım”

Usta sunucu Saim Yılmaz'la sizler için bir söyleşi yaptık.

İşte bir sunucunun başarı öyküsü...

Saim Bey önce sizi kısaca çocukluğunuzdan başlayarak kısaca tanıyabilir miyiz?

Ben aslen Edremitliyim. Çocukluğum ve gençliğim orada geçti. Okumayı ve araştırmayı seven bir çocuktum. Teksas, Tommiks gibi çizgi romanları pek severdim. Kimse duymasın yine ara sıra okurum... Edebiyatı, sinemayı, tiyatroyu çok severim. Edremit’te sinemalarda oynatılan bütün filmleri neredeyse seyretmişimdir... Çocukluğumun Edremit’i çok güzeldi. Parkımız dillere destandı… Akçay o yıllarda çok popüler bir turizm merkeziydi… Uluslar arası düzeyde festivaller olurdu… Yerli ve yabancı turistlerin akınına uğrardı… Akçay’da çok sinema filmleri çekildi… O yılları hiç ama hiç unutamıyorum… Edremit Ticaret Lisesi mezunuyum... Denizli’de ki askeri vazifemi tamamladıktan sonra Edremit Belediyesi’nde memur olarak ise başladım ve o yıllarda belediyenin ve başka birçok kurulusun etkinliklerinde sunucu olarak görev aldım. Ümran Hanım. Sunuculuğu çok sevmiştim. Seyircinin takdiri de beni cesaretlendiriyordu. Yani çok mutlu oluyordum.

"CEMAL SAFİ İLE TANIŞMAM HAYATIMI DEGİŞTİRDİ"

Tanınmış ve sevilen şairlerimizden Cemal Safi’nin Akçay’da Villa Bella adlı bir pansiyon açtığını duymuştum. O yıllarda Cemal Safi’nin İmkânsız şiiri Zekai Tunca tarafından bestelenmişti ve şarkı herkesin dilindeydi. Neredeyse bütün sanatçılar bu şarkıyı söylüyorlardı. Ben de çok seviyordum şarkıyı. Cemal Safi’yi ziyaret ettim, tanıştım. Kendisiyle dost olduk..Sunuculuğunu yaptığım etkinliklere davet ediyordum. O da nur içinde yatsın kırmayıp geliyordu. Çalıştığım Körfez Fm radyosunda çok defa programıma da konuk oldu.

Daha sonraki yıllarda ne yaptınız?

Cemal Safi Akçay’ da bir festival düzenlemeye başlamıştı. Akçay Şairler ve Bestekârlar Festivali… Bana da sunuculuk görevini verdi ve çok mutlu oldum. Bu festivalde Türkiye’nin çok değerli sairleri ve bestekârlarıyla tanışma şansım oldu... Avni Anıl, Halil Soyuer (Havranlı Hemşehrim) Zekai Tunca, Yıldız İrengün vb… Hatırlarsanız Ümran Hanım sizinle de orada tanışmıştık...Hatta ben sizi Aktrist Hale Soygazi’ye benzetmiştim..Hala sizinle dostluğumuz devam ediyor..Ne güzel yıllar geçse de yine dostuz, arkadaşız. İyi ki sizleri tanımışım.

İzmir'e gidişiniz nasıl oldu?

Sunuculuk mesleğini çok sevmiştim ve bir şeyler yapmalıydım. Eşimle birlikte karar verdik ve memuriyetimden istifa ederek çocuklarımızla (Üc kızım var) İzmir’e taşındık. Kolay değil kimse memurluğu bırakıp kolay kolay maceraya atılmaz. Bugün hâlâ düşünüyorum da çok diyorum kendi kendime. Fakat İzmir’e gelirken ruhu şad olsun rahmetli Havranlı hemşehrim olan Halil Soyuer bana bir kart verdi ve o kartla beni İzmir Emniyet Müdürü arkadaşına yardımcı olması için gönderdi. Müdür Bey beni çok iyi karşıladı ve misafir etti. Ve hayalimdeki sunuculuk mesleğini İzmir’de de yapabilmem için Fuar Akasyalar Gazinosu sahibi rahmetli Atalay Noyaner’e gönderdi. O günlerde tesadüf olacak sunucuya ihtiyaçları varmış. Ben hemen işe alındım. Çok mutluydum. Böylece İzmir’de sunuculuk serüvenim başlamış oldu. Her şey tam istediğim gibi gidiyordu. Yine o tarihlerde İzmir Konak ta Atalay Noyaner tarafından Maksim 2 Gazinosu açıldı Açılış ve sonraki günlerde orada da çalıştım. Açılışta sanatçı Ayşe Mine assolisti… Afişlerde sunucu olarak adımın ve fotoğrafımın olması beni ziyadesiyle mutlu ediyordu. Artik kedimi kabul ettirmiştim ve daha ne isterdim hayattan?

Daha sonra televizyonlarda müzik eğlence programlarına başladınız. O nasıl oldu anlatır mısınız?

Tabii… O yıllarda internet, sosyal medya gibi şeyler henüz pek yoktu. Daha sade hayatlarımız vardı. O yıllarda yayın yapan Kordon TV’ye müracaat ettim. Yanımda çalışmalarımla ilgili bantlarımı da götürmüştüm ve hemen işe aldılar. Orada beş yıl çalıştım. Reklamları seslendirdim. Saim Yılmaz Show ve Saim Yılmaz’la Şiir Zamanı adlı programları yaptım. Çok şükür her şey istediğim gibi gitti. Memurluktan ayrıldığıma çok üzülmedim. Allah korusun tersi de olabilirdi. Bu arada festivaller sunuyordum, sevdiğimi işi yapabiliyordum ve aileme bakabiliyordum. Yani hayatımdan memnundum.

TRT’de sunuculuk yaptınız…

Ümran Hanım hayallerimden biri de TRT’de çalışmaktı. Kordon TV’den sonra başka TV kanallarında da çalıştım. Mesela Köy TV’de Saim Ağabeyle Geziyoruz diye bir program yaptım. O fazla sürmedi. Ayrıca Egetürk TV’de Saim Yılmaz’la Ege Yelpazesi adlı müzik eğlence programı yaptım. Ümran Hanım siz de konuk olarak katılmış ve şiirlerinizi okumuştunuz. Güzel bir program olmuştu. Gelelim TRT’deki programımıza. Bir gün sunucu arkadaşım Şehriban Tekçe ile İzmit TRT’ye gittik, görüştük ve çalışmaya başladık. Birlikte TRT İzmir Kent Radyosu’nda beş yıl boyunca “İzmir’de Gecenin Rengi” programını sunduk. Her şey çok güzel geçti. Ümran Hanım, O programıma da birkaç kez konuk olmuş, programa şiirlerinizle renk katmıştınız.

Tiyatroda oynadınız...

TRT’de işim bitince kısa bir süre çalışmadım. Karşıyaka’da olan Gülnar Sanat Tiyatrosu’ndan gelen bir teklif üzerine oyuncu olarak sahneye çıktım. “Tarihi Kahramanlarımız” adlı oyuncu anlatıcı rolündeydim. Yani bir nevi sunuculuk… Tiyatro ekibi olarak beş yıl boyunca Anadolu’yu dolaştık. Seyircinin büyük ilgisine ve takdirine mazhar olduk. Unutulmaz hatıralarımız var…

Atatürk rolünde de oynadınız. Bu nasıl bir duygu oldu sizin için?

Tarihi Kahramanlarımız adlı oyunda zaman zaman Atatürk rolünde de oynadım. Bambaşka bir duygu ve tarifi oldukça zor…

Dizi ve film oyunculuğundan da bahseder misiniz?

Tabii... O daha yeni başladı ama sanırım devamı gelecek. TRT’de yayınlanan Kalk Gidelim dizisinde Nikah memuru olarak, FOX TV’de de hakim rolünde oynadım ve devam edecek gibi dizi ve sinema oyunculuğu. Bu arada Satiye Hanım isimli bir kısa filmde oynadım. Bu arada SSK’dan emekliyim. Maalesef bu günlerde koronavirüs nedeniyle çalışmalar çok sağlıklı değil. Umarım bu karanlık biter ve her şey normale döner.

Söyleşi için çok teşekkür ediyorum…

Ben de sizlere çok teşekkür ediyor, OnurAkayMedya okuyucularına selamlar gönderiyorum. Son olarak Onur Akay’a da sevgilerimi gönderiyorum. Onur Akay’ı genç bir delikanlıyken Akçay’da katıldığı ve birinci olduğu Akçay Ses Yarışması’ndaki ilk sahne programında ben sundum. Şairler ve Bestekârlar Festivali’nde de ben sunmuştum.