The Swimmers (Yüzücüler) isimli bir film var. Netflix’de yayında, ben de orada izledim. Ödüllü ve geneline bakınca güzel denilebilecek bir film. İki genç kızın azmini ve başarısını anlatıyor ve gerçek hikâye. Buraya kadar tamam gel gelelim beni rahatsız eden yerine; filmin ana karakterleri olan yüzücü iki Suriyeli kız kardeş Yusra ve Sarah, olimpiyatlara katılmak için Rio’ya gitmeye çalışır. Suriye’deki savaştan kaçarlar ve elbette yolları her türlü geçişe açık olan Türkiye’den geçer. Yanlarında erkek kuzenleri ile birlikte Türkiye’ye hiç zorlanmadan turist rahatlığında girerler, neden acaba?
İstanbul’a geldiklerinde de bir otele yerleşip dolaşmaya başlarlar. Amaçları başka Suriyelilerle iletişim kurup, kendilerini Avrupa’ya götürebilecek birilerini bulmaktır. İstanbul’da birkaç gün geçirip, kimseyi bulamadıklarında kızlar, kuzenleri için şöyle bir söz söyler; İstanbul’da iki milyondan fazla Suriyeli var ama birini bile bulamadı.
Buna mı takıldım? Evet, buna takıldım. Bu filmi Netflix üzerinden izleyen insanlara da bir mesaj bu; Türkiye’ye elini kolunu sallaya sallaya girersin, turist gibi rahatça dolaşırsın ve zaten ülke Suriyeli kaynıyor. Yolda yürürken birine denk gelmemek imkânsız. Neredeyse ülke bizim, Türkiye bir Ortadoğu sığınma alanı… Al bu cümleden istediğin kadar mesaj çıkar. Bu filmi izleyen mültecilere de mesaj açık, diğer ülke insanlarına da mesaj açık. Türkiye korunmasız sınırları olan bir Ortadoğu sığınağı. Gelin geçin ya da yerleşin, size kalmış.
İş Avrupa’ya geçmeye gelince durum değişiyor ama. Yunan sularında işler istedikleri gibi gitmiyor, botları batıyor ve Yunan deniz kuvvetlerine telefonla ulaştıklarında onları kurtarmaya gelmiyorlar. Evet, bakıldığında insanlık suçu gibi görünse de bunu izleyenlerin aklında şu fikir uyanıyor ister istemez; Yunanistan’a elimizi kolumuzu sallaya sallaya giremeyiz. Karaya çıkmayı başaranlar da Yunan halkı tarafından hiç iyi karşılanmıyor. Bir şekilde iki yüzücü kız Mülteci olimpiyat takımının parçası olarak Rio’da yarışmayı başarıyorlar. Genel olarak özellikle kadınların yılmadığı, bir köşede saklamadığı, azmettiği, başarı hikâyesine sözüm yok. Benim sözüm ülkeme dair, anlayan anladı sanırım.