Şu hayatta annem ve babamdan sonra en çok doğayı, hayvanları ve gerçek anlamda yüreğine pislik bulaşmamış, çıkarına göre davranmayan, temiz yürekli insanları seviyorum…
O insan sayısı da maalesef ki yok denecek kadar az!
Hatta iyi insanı bulduk mu o ilişkiyi korumak gerektiğine inanıyorum. Doğa benim en büyük şifam, doktorum, psikoloğum… Doğada olduğum her an çocuklar gibi şen olurum.
Kaz Dağları ülkemizin en güzel doğa şaheserlerinden biri.
Yerde en ufak bir çöp görsem öfkemden deliye dönüyorum. Vatanı sevmek iki slogan atmak, iki hareket çekmekle olmuyor! Vatan sevgisi bambaşka bir şey…
Yere tükürmeye bile utanır insan!
İş için gittiğimiz Edremit’ten üç gün daha kopamadık ve 1774 Kazdağı Butik Otel Hasan Bey ve değerli dostlarım Selma Oruç Atelier, Aslı Şener sayesinde şahane anılar biriktirdik. Bizlere bu mutluluğu yaşattığınız, ülkemin güzelliklerini gösterdiğiniz için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.
Yaşamın acılarından bir nebze de olsa uzaklaşmak çok iyi geldi ve yaşama sevincimi pekiştirdi. İyi ki varsınız, iyi ki yaşam yoluma katıldınız.
Eğer yolunuz Edremit Güre’ye düşerse muhakkak Kazdağı Müzesi’ni gezmenizi öneririm. Uğur Bostancıoğlu ve abisi, babalarının anısına muhteşem bir müze yapmışlar. Binlerce yıllık İda Dağları şimdiki adıyla Kaz Dağları’nın efsanelerine, tarihi belgelere, Cumhuriyet tarihine ve günümüze dek süre gelen birçok değere tanık olacak, zaman zaman duygulanacak, gözyaşlarınıza hâkim olamayacaksınız. Ülkemizin her yeri ayrı güzellikte, ayrı değerde… Tarihimizin, ülkemizin ve Cumhuriyetimizin değerini çok ama çok iyi bilin!
Başka bir ülkemiz yok!
Böyle bir müzeyi ülkemize bağışladığınız için çok teşekkür ederim.