*Merak ediyorum. Nasıl bir aile ortamında yetiştiniz?

Tamamen mutlu bir aileydik. Ben asker kızıyım. Babamın tayinleri sebebiyle doğal olarak hayatım hep oradan oraya savrularak geçti. 3 kardeşiz. En büyüğü benim. Çocukluğum İzmir'de geçti. 15 yaşıma kadar İzmir'deydim. Ama İzmir'e nasıl gittim diye sorarsan 99 depremiyle birlikte Gölcük'teydik. Enkaz altından çıktık. Depremden hemen sonra İzmir'e taşındık ve hep İzmir'deydim.

*Anladığım kadarıyla bu enkaz altından çıkma durumu ailecek gerçekleşti değil mi?

Evet ama bir tek babam yoktu. Babam o dönem İzmir'deydi. Ben ailemle birlikte Gölcük'teydim. 9 yaşımdaydım o zaman. Zaten İzmir'e taşınacaktık tabii aksilik çıktı. Deprem olunca enkaz altından çıkınca büyük bir travma yaşadık. Hatta babam bizi öldü zannetmişti. İnanılmaz korkunç bir deneyimdi. O dönemde düşün 3 saatte İzmir'den Gölcük'e geliyor. Bizi arıyor. Saatlerce bizi bulamadı. Amcam bizi buldu. İstanbul'a getirdi. 1 gün göçük altında kaldık. İstanbul'a geldikten sonra babam 3-4 gün bizi bulamadı. Telefonlar çekmiyordu. Aracı yoktu. Çok iyi hatırlıyorum. Bulduğunda tabii inanılmaz bir duygu seli yaşandı. Sonra hep birlikte İzmir'e taşındık. Ben ergenliğe kadar orada yaşadım bu arada İstanbul'da doğumluyum. Onun haricinde mutlu bir ailem var. Annem çok komiktir. Asker olmasına rağmen babamla arkadaş gibiyizdir. Babam askerlerine karşı sertti. Mesela evde benimle ilgili her şeyi en son annem duyardı. Ben ilk hep babamla konuşurdum. (Gülüyor)

*Peki bu durum büyüdükten sonra da böyle mi devam etti?

Ben babama çok düşkünüm. O da bana düşkündür. Sonuçta ilk göz ağrısıyım. Şimdi kardeşlerim kıskanacak. (Gülüyor) Ben her şeyi babama anlatıyorum. Ağzımda sır mır tutamam. 2 gün sonra çat çat söylerim. Öyle bir huyum var. O da alışıktır bana. Genel olarak eğlenceli bir ailem var.

*Göçük atlında kaldıktan sonra deprem fobiniz oluştu mu?

Evet maalesef. O yüzden ben hayatta evde yalnız duramam. Yardımcım var zaten ya da hep arkadaşlarım evde olur. Hiçbir şekilde evde yalnız kalamam. Böyle bir fobim var.

*"Kalbime Gömerim"den biraz bahsetmek istiyorum. Neden bu şarkıyı birçok kişi sahiplendi?

Ben bile sahibi olarak bilmiyorum. Niye bu şarkıyı sahipleniyorlar bende merak ediyorum. 2005-2006'da ben böyle bir şarkı yaptım, evet. Çok küçüktüm. Ergenin tekiydim. Ben şarkının telifini 2007 Ağustos ayında noter huzurunda kaydettirdim. Ama biz öncesinde internette yaymıştık zaten. Ama ben yaymadım. Benim sınıf arkadaşım yaydı. Şimdi oralar çok uzun. Hiç girmeyelim. Bülent Ersoy'un programına konuk olduktan sonra şarkıyı Süheyla Yengi tarafından MSG ve MÜYORBİR'e yönlendirildim. Onlar beni gönderdi zaten. Aşkın Nur Yengi'nin kız kardeşi Süheyla Hanım dedi ki "Gökçe'çim git şarkını hemen kayıt ettir" Benim yaşım tutmuyor tabii. Babam aracılığıyla noter onayını aldık. Ben daha programa çıkmadan önce şarkıyı zaten 22 kişi sahiplendi. Ben bu programlardan sonra kısa bir ara verdim. Çünkü okul hayatım ön plandaydı. Babamın şartı vardı. Önce lise ve üniversiteyi bitirmeliydim. Onları da okuduk. Sonra ben tekrardan 2015'te "Fırtınalar"ı çıkarttım. Bu şarkının söz ve müziği benim tarafıma ait. Her türlü belgeler deliller her şey elimizde mevcut. O kısımda benim sadece tek bir hatam var: isim değişikliği yapmam. Şarkım zaten bu şekilde tanındığı için ben o ismi aldım. Ama tabii bir sürü spekülasyonlar oldu. Ortaya birileri çıktı. Bir tek kişi çıkmadı bu arada 22 kişi birden bu şarkı benim dedi. Olay baya bir yargı sürecine girdi. Ama benim haberim yok yargıya gittiğinden. Çünkü ben hala telif alıyorum. O konuşulanlara eskiden çok takıp psikolojimi bozardım. Şimdi hiç takmıyorum. Şarkı zaten Gökçe Kırgız adına noter tasdikli değil. Merve Doğan adına yani benim ilk adıma kayıtlı. MSG'ye girdiğin zaman Merve Doğan adına olduğunu herkes görür.

"PİYASADA TEK GÖKÇE KIRGIZ VAR O DA BENİM"

*Şu an ama yargıda değil mi bu süreç?

Yok hayatım yargıda falan değiliz. Yıllardır bana dava açıldığı iddia ediliyor. Adıma açılmış bir tane bile dava yok. Tam tersine benim ona çektiğim ihtarnameler var. Belgeleri duruyor. Kendisi şu an para vererek haberler yaptırıyor. Fenomenlere sitelere paylaştırılıyor. 3-5 sahte hesaba takılmıyorum. Önceden bakıyordum. Çünkü ben zaten hepsini bilişim suçlarına verdim. O yüzden adıma açılmış bir davam yok. Olsa söylerim. Bizim çektiğimiz ihtarnameler var. Bu ara ben şu an resmi olarak Gökçe Kırgız'ım ve bu piyasada bir tane Kırgız o da benim! 7-8 tane single yaptım. Binlerce konserler verdim. Yine çıkacak olan 4 parçam var. 2'si akustik 2'si sıfır… Birazcık daha arabesk parçalarım var. Projelerim var. Yani ben işimde gücümde biriyim. Beni bu noktaya "Kalbime Gömerim" getirmedi. Önce bunu bilelim. Geçmişime baktığınız zaman yaptığım şarkılara dikkat edilsin istiyorum. Polemiklere cevap vermiyorum. Kimse şov yapmasın. Kimse benim kariyerimle asla şov yapamaz. Kendisine gerçekten başarılar diliyorum. Şova gerek yok. Kendisi de single yapabilir. Bizim piyasa 2 Gökçe Kırgız da kaldırır. Sorun değil. Ben kendi klasmanımdayım. Benim kulvarım farklı onunki çok çok farklı. Allah herkesin işini gücünü rast getirsin.

*Gökçe Kırgız aşıkken nasıldır?

İşi konu olduğunda işini çok iyi yöneten biri ama ilişkisi konu olduğunda onu da harika yönetir. Çünkü ikisi ayrı Gökçe… Çok böyle ayrılmayı sevmiyoruz. (Kahkaha atıyor) Şaka bir yana. Habil (Ceyhan) iyi bilir. Ben işimde mükemmeliyetçi, kontrolcü bir şarkıcıyımdır. Bir yanda şarkımın çıkacağı gün radyolar nasıl bakarım, sosyal medya ekibim var. Aşk dışında bambaşkayımdır. Orada tam bir patronumdur. Ama ilişkide öyle değilim. İlişkide tam böyle sevecen ev tipi bir Gökçe var. Sabah öğle akşam yemek yapan, saçını başını süpürge eden bir kadın… (Gülüyor) Ama eğlenceliyiz de bakma çok makarayız.

"BENİ SESİ OLAN BİRİNE BENZETTİKLERİ İÇİN MUTLUYUM"

*Sesinizi Ebru Gündeş'e benzetenler oluyor mu?

Evet sesimi benzetiyorlar. Bir kere çok önemli Ebru Gündeş gibi bir sese benzetilmek… Şu anki camia biliyorsun sesi olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrılıyor. Ne mutlu bana ki beni Ebru Gündeş gibi bir sese benzetiyorlar. Bundan keyif alıyorum. Sonuçta Ebru Gündeş bu ülkenin en büyük değerlerinden biri...

*Fenomenler, mankenler, oyuncular... Neden feci bir şekilde şarkı söylemeye çalışıyor?

Parayı bizim sektörde bulmayı umut ediyorlar. Hiç de öyle çok paralar kazanmıyoruz. Tam tersi şarkı yapım aşamasında çok para harcıyoruz. Yapanlara çok saygı duyuyorum. Herkes eline mikrofon alma peşinde. O konuda doğru söylüyorsun. Survivor'a katılmış yarışmacı bile şarkı hazırlığındaymış şimdi. Burada ben yapımcılara kızıyorum. Bana göre yapımcılar suçlu. Bu primi verenlerde hata var. Sonra bizim gibi şarkıcılar iş yapamayabiliyor. Yapımcılar para için her şeyi yapıyor. O yüzden gittim, yılmadım. Kendi yapım şirketimi kurdum. GK Yapım.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.