LATİN AMERİKA BAŞKENTİ FLAMİNGOLAR DİYARI BALAYI BELDESİ: MİAMİ
Florida eyaletinin Atlantik Okyanusu kıyısındaki sahil şehri Miami, ABD'nin ikinci büyük kentidir.
Adını yerli dilinde “tatlı su” anlamına gelen “mayema”dan alan, İngilizceye “Miami” olarak geçen büyülü bu tropikal şehirde günün her saati eğlence, deniz, parti, palmiyeler, muz ağaçları, mis gibi bir hava, parlak neonlar, kaykay ya da patenle dolaşan insanlar, minicik elbiseli bronz tenli hanımkızlar, keten pantolonlu kaslı beyefendiler, uçsuz bucaksız cıvıl cıvıl plajlar, eski model Amerikan arabalar, koşu yapan adaleli sportmenler, ışıltılı restoran ve barlar, sahillerinde güneşlenenler, güneşlenenlerle sohbet edenler, yaşlı genç herkese gülümseyenler, gülümseyenlere doğru gelen topu yakalayıp voleybol oynamaya devam eden gençler… Her yerden Latin ritmlerinin yükseldiği bu muhteşem şehrin diğer isimleri şöyle:Büyülü Şehir, Amerikalara Kapı, Latin Amerika Başkenti, Amerikan Rivierası, Altıncı Bölge...
DOWNTOWN MİAMİ ŞEHİR MERKEZİ
Gökdelenlerle dolu bu bölgenin adı Downtown Miami:Brickel Road, Biscane Bulvarı ve Fragler Road gibi hareketli caddeleri ile bir iş merkezi, Performing Arts, American Airlines Arena, Bayfront Park anfitiyatrosu gibi önemli kültür ve sanat yapıları ile bir kültür merkezi. Baywalk Path’te yürüyerek Freedom Tower’a ulaşabilir, NBA maçlarının görsel ziyafetlerine evsahipliği yapan American Airlines Arena ve PAMM müzesine gidebilirsiniz. PAMM, Perez Sanat Müzesi. Üç katlı 18 bin 500 metrekarelik yapı, Miami’nin kültürel değişimini gösteren muhteşem bir yapı.
LA FLORİDA: ÇİÇEKLERİN YERİ
İspanyol kaşif Ponce de León, 1493’te Kristof Kolomb ile birlikte çıktığı ikinci seferde, Karayipler adasına gider ve Hispaniola adası’na (Dominik Cumhuriyeti) yerleşir. 1506 yılında Borinquen adında, yakındaki bir adayı keşfeder. Burada büyük miktarda altın bulur. 1508 yılında İspanya kralının emri üzerine, adayı kolonileştirmek için geri döner. Adanın adını Porto Riko olarak değiştirir. İki yıl burada yöneticiliik yapar ve 2 yılın sonunda Bahamalar’dan Florida’ya doğru sefere çıkar. Amaç yeni topraklar ve hazineler bulmaktır. Bir başka amacı daha vardır: Kızılderililerden duyduğu kadarıyla, yaşlıları gençleştiren suyun aktığı bir çeşme vardır bir yerlerde. Ponce de León, Bahamalar ve Bimini de dahil olmak üzere her yeri didik didik arar, altın ve o çeşmeyi bulmak için. Bulamaz. 1513 Mart ayının son günlerinde gemileri, St. Augustine’in yakınlarında demir atar. Florida’nın doğusudur burası. Lüks araziler ve güzel kumsallar keşfetti ve bu bölgenin ismini verme yetkisi onun olduğu için, bu bölgeye La Florida yani “çiçeklerin yeri” adını verdi.
BÜYÜK SU
Florida, bildiğimiz Florida olmadan on binlerce yıl önce orada yaşayan ilk insanlar Paleo-Kızılderililerdi. Kristof Kolomb ve ekibinin keşifleri başladığında ise bu bölgede Tequesta Kızılderilileri yaşamaktaydı. Hayat kolaydı, çünkü karadan ve denizden bol gıda sağlanmaktaydı. Miami de aslında adını bu bolluğu sağlayan Miami Nehri’nden almaktadır. Nehir, Tequesta dilinde “Büyük su” anlamına gelen bir isimle anılıyordu. 1500’lü yıllarda İspanyollar Florida’ya yerleşmeye başlayana kadar Tequesta halkı mutlu mesut yaşamaktaydı. Bölgeye önce İspanyollar, sonra kölelik gelince uygarlık ve kültür, seyrini değiştirmiş oldu.
MİAMİ OCEAN DRIVE
Scarface, Dexter ve GTA’dan tanıdığımız ünlü sokak: Ocean Drive. Art Deco tarzı butik otellerin altındaki kafe, bar ve restoranlarıyla yemekten dansa eğlenceye doyacaksınız. Miami’de gezilecek yerler arasında ilk sıralarda gelen bu ünlü sokakta lüksün sınırlarını zorlayan arabalar da göreceksiniz. Sabaha kadar eğlencenin bitmediği bu caddede yürürken tropikal bir hava yaşayacaksınız.
Sahip olduğu art deco mimarisiyle çok farklı bir havaya sahip olan bu cadde meşhur Dexter Polisiye dizisinden tutun, herkesin hayatında bir defa oynadığı ya da duyduğu GTA oyununa kadar çok sayıda popüler oyunlar bu alanda kullanılmıştır.
Herhangi bir filmde veya dizide karşınıza çıkabilen Ocean Drive yolu aynı zamana Kuzey Amerika’nın en çok fotoğraflanan yeri olarak nam salmıştır.
Lüksün ve renkli eğlence hayatının 7-24 yaşandığı Miami’nin piyasa ana caddesi Ocean Drive 1915 yılında açılmış.
MİAMİ OCEAN DRIVE'DA İTALYAN LOKANTASI "İL GİARDİNO"YU ÇALIŞTIRAN TÜRK
Butik otellerin altındaki barları, kafeleri, restoranları ile Miami denildiğinde akılda canlanan görüntünün kaynağı olan Ocean Drive, lüksün ve renkli eğlence hayatının 7/24 yaşandığı bir cadde. Bu caddedeki İtalyan Lokantası "Il Giardino" yu çalıştıran Elbistan'lı Tacettin isimli bir Türk
LİNCOLN ROAD
Miami‘nin Bağdat Caddesi olan Lincoln Road hem yemek yiyip hem de alışveriş keyfi yapabileceğiniz bir cadde. Bu caddede müziğiyle sizi mest eden sokak müzisyenlerinden tutun, danslarıyla gözünüze hitap edecek sokak dansçılarına kadar birçok sanatçıyı görebilirsiniz.
Zara, H&M, GAP gibi markaları barındıran cadde şehir hayatını gözlemlemek, fotoğraf çekmek ve atıştırmak için ideal.
Birçok Türk’ün de mesken tuttuğu bu caddede Türk işletmecilerin sahibi olduğu mekanlar bulabilirsiniz.
MİAMİ BEACH SAHİLİ
Miami denilince akla ilk gelen yerlerin başında olan Miami Beach. Elinizde içkiniz, bembeyaz kumsala uzanmış masmavi denizin kıyıya çarpışını dinlerken tepenizden geçen helikopterlerden gece hayatına dair neler olup biteceğini öğrenebilirsiniz. Ünlülerin de akın ettiği bu kumsal, Miami’de gezilecek en popüler yerlerin başında geliyor.
Miami’nin mimari yapısı Akdeniz’inkine benzer ama onun kendi karakteristiği içinde bir anda “Nereden başlasam gezmeye?” durumuna sürüklenirsiniz. Bu stil, 50’li yılların retrosunu uzay çağıyla birleştirir. Miami Modern ya da kısa adıyla MiMo ismi verilen bu mimari tarz, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra, dünyanın geri kalanını silip süpüren modernist mimaride farklı bir bitki örtüsü olarak kalmış gibidir. Miami Sahili, Atlantik Okyanusu ile Biscane Körfezi arasında yer alan bir sayfiye yeri gibidir. Gündüz ayrı, gece ayrı keyifli olan sahilde alışveriş imkanları, kültürel etkinlikler de bulunuyor.
SOUTH BEACH
Daha çok genç kesimin tercih ettiği South Beach Plajı, Miami Beach’e komşu. Hani filmlerde elinde içeceği ile dolaşan genç kızlar ve erkekler görürüz ya işte o filmlerdeki ünlü sahil burası. Kum plajı dillere destan. South Beach'de Okyanusun kenarına park etmiş Bağdat Caddesi tadı var orada...
Miami sahillerinde güneşlenirken gökyüzünden geçen helikopterlere göz atmakta fayda var, çünkü bu helikopterler okyanus üzerinde dolaşırken açıklarda köpekbalığı olup olmadığını kontrol ediyor. Bazı duyuruların da yapıldığı helikopterlere arada bir göz atmakta fayda oluyor. Bunun yanı sıra, burada herkes herkesle sohbet halinde olduğu için tanımadığınız bir insan yanınıza yaklaşıp konuşmaya çalışırsa, fazla tedirgin olmanıza gerek yok. Kendi güvenlik önlemlerinize / hislerinize göre konuşmak ya da konuşmamak size kalıyor.
Gökdelen yuvası olan Downtown ile snop kaynayan South Beach arasında mekik dokurken kaçıp sığınabileceğiniz tek güzel yer alabildiğine uzanan okyanusun köşesinde bekleyen bembeyaz kumsallardır...
EVERGLADES MİLLİ PARKI
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Everglades Milli Parkı (Everglades National Park), South Beach’e 48 km uzaklıkta. 610 bin metrekareden fazla alanı kapladığı için Amerika’nın en büyük 3. ulusal parkı unvanını taşıyor. 1947 yılında kurulan parkın en önemli özelliği gezegenimizdeki tüm ağaç türlerini barındıran üç yerden birisi olması. Okeechobee Gölü’nden ve Kissimee, Myakka, Peace, Caloosahatchee nehirlerinden beslenen eşsiz manzaraya sahip sulak alan ayrıca pek çok su kuşuna, sürüngene ve kara memelisine ev sahipliği yapıyor.
Nesli tükenmek üzere olan çeşitli hayvanları görebilirsiniz: "Alligator” yani Amerikan timsahları ya günün çok erken saatlerinde ya da akşamüzeri görünüyormuş.
MİAMİ'DE KÜBALILARIN YAŞADIĞI "LİTTLE HAVANA" SEMTİ
Göçmen sehri Miami 'de ana dil İspanyolcadır, sokaklarda İngilizce konuşana rastlarsanız şanslı gününüzdesiniz. Küba'dan deniz yoluyla gelen herkesi vatandaşlığa kabul ettikleri için pek çok Kübalıya rastlarsınız.
Hatırlayacaksınız bir zamanlar Miami'ye kaçak gelen çocukların Küba'ya iadesi diplomatik krizlerin çıkmasana bile neden olmuştur.
Küba’yı merak ediyorsanız, Miami’deki bu sokak size kısa bir Küba turu sunacak. Latin Amerika’nın bağımsız yaşantısı, Küba tarzı hayatın tam anlamıyla yansıtıldığı bu sokakta her yerde puro satıcıları ve Küba kahvesi satan dükkânları görebilirsiniz.
LİTTLE HAVANA CALLE 8 CADDE
Little Havana bölgesini ortadan ikiye bölen, hatta hic bir yere sapmadan doğuya dogru takip edildiginde Everglades içerisinden geçerek sizi Florida’nın diğer uçuna çıkaracak olan caddedir. Hatta geri dönüşünüzde aynı yolu takip ettiginizde yolun iki yanında yer alan ufak sütunların üzerinde İngilizce ve İspanyolca “calle ocho'ya hoşgeldiniz” yazısı ile karşılar sizi.
Küba’yı hissedebileceğiniz Little Havana, yakın bir zamana kadar turistlerin hayallerini suya düşüren bir bölge halindeydi. Ancak şimdi kültür, sanat dolu bir yer haline gelmiş. Calle 8 Caddesinde
Hollywood' da olduğu gibi Miami'de de “Walk of Fame” var. Burada tabii ki Latin Amerikan yıldızlar öncelikli.
Little Havana'da Latin mutfağı, Latin eğlencesi, Latin hayatı ile dolup taşan mekânların yanı sıra ile “Chinatown” oluşumu bile başlamış.
KÜBALILARIN YAŞADIĞI "LİTTLE HAVANA" DA DOMİNO PARKI
Calle 8.Cadde'deki "Domino Park" ilginç görüntüler arzediyor. “Pul", "Kart", "Domino" gibi adlar verilmiş 28 tane dikdörtgen, yassı taşla oynanan Domino oyunu Little Havana'da çok revaçta. Domino turnuvaları bile düzenleniyormuş.
LATİN RÜZGÂRLARININ ESTİĞİ: ESPANOLA WAY
Miami’nin zengin halkının buluşma noktası olarak 1920’lerde inşa edilmiş Espanola Way caddesi günümüzde Latin rüzgarlarının estiği birçok cafe ve restorana ev sahipliği yapıyor. 14. ve 15. caddelerin arasında bulunan burada Fransa, İspanya, İtalya, Meksika gibi birçok dünya mutfağından tatlar bulmak mümkün.
BAYSIDE MARKET PLACE
Marina olarak kullanılan tesisin yerine 1987 yılında kurulan Bayside Marketplace, Miami kent merkezinde alışveriş yapabileceğiniz, yemek yiyebileceğiniz veya eğlencelere katılabileceğiniz gözde mekânlardan bir tanesi. Zengin içeriğiyle her yaşa ve zevke hitap eden tesisin en büyük özelliği her gün farklı bir etkinliğe ev sahipliği yapması. Hollywood ünlülerini görebileceğiniz mekâna 10.00-22.00 saatleri arasında giriş yapabilirsiniz.
İSPANYOL MANASTIRI
Amerika Kıtası’nda tekrardan hayat bulan Spanish Monastery manastırı tarih kokan yapısından hiçbir şey kaybetmeden günümüze kadar ayakta kalmayı başarmış, 1953 yılından günümüze konuklarına ağırlayan yapı, vitray pençeleri, boru şeklindeki koridorları ve dahasıyla görkemli gezilerin odak noktası oluyor. İspanya esintileri ve özellikle eski dönem Avrupa mimarisini görebileceğiniz bir tarihi yapı.
ÇOCUK MÜZESİ
1983 yılında kâr amacı gütmeyen bir eğitim enstitüsü olarak kurulan topluluk, Miami Çocuk Müzesi (Miami Children’s Museum) adıyla 2003’ten bu yana Watson Island’daki binasından ziyaretçilerini ağırlıyor. 5,250 m²’lik alana sahip tesis Amerika’nın en büyük 10 çocuk müzesi arasında sayılıyor. Tüm noktaları ayrı güzellikte tasarlanmış olan müzede çocukların hep beraber oyun oynamasına destek verici aktiviteler olduğu gibi, kişisel gelişimi ve motor becerilerini geliştirebileceğini özel etkinliklerde yer almakta.
Maskotu MiChiMu eşliğinde doğum günü partilerinin yapıldığı müzede sanat, kültür ve iletişim ağırlıklı interaktif gösteriler, eğitimler ve sergiler düzenleniyor.
ART DECO DİSTRİCT BÖLGESİ
Florida’nın mimarisiyle dikkat çeken sokaklarından biridir. Art Deco olarak adlandırılan sanatsal akıma uygun yapıları şık ve havalı görüntüsüyle dikkat çektiği için ziyaretçilerin popüler fotoğraf noktalarından biridir. Ayrıca Versace markasının tasarımcılarından olan Gianni Versace’nin yaşadığı yer olarak bilinen Art Deco Sokağı, Miami’de konaklamak isteyenler için popüler otellerin bulunduğu bir nokta.
Miami Beach Architectural District veya Old Miami Beach Historic District olarak da adlandırılan ve 1979 yılında Amerika Tarihi Bölgeleri’nden biri olarak belirlenen alan Albert Anis, Murray Dixon, Charles Greco gibi önemli mimarların tasarladığı 960 tarihi yapıya ev sahipliği yapıyor.
Art Deco District; 1920 yıllarından başlayarak günümüze kadar gelişen mimariyi görmek için gidilmesi gereken bir bölge. Ocean Drive’dan Miami Beach tarafına giderken rahatlıkla görebileceğiniz bu bölge, Miami Beach Architectural District veya Old Miami Beach Historic District olarak da adlandırılıyor. Bölgede, 1000’e yakın tarihi yapı bulunuyor. Miami Downtown’daki yükselen binalara inat bu bölge kendi güzelliğini koruyor ve ziyaretçilere muhteşem fotoğraflar çekme fırsatı yaratıyor. Gerçi İstanbul’un tarihi mekânlarını gezmiş tozmuş bizler için bu bölgedeki yapılar çok tarihi gelmemekle beraber, görsel şöleni için gezmek bile güzel.
WYNWOOD WALLS
Şehrin görüntüsünü bozan, terk edilmiş noktaları yeniden dönüştüren muhteşem bir akım sayesinde Wynwood Walls meydana gelmiştir. Kullanılmayan noktaların güzelleştirilmesi sayesinde meydana gelen Wynwood Duvarları, ilginç duvar resimleri ve renk cümbüşleriyle gerçekleştirilen özgün eserlerle dolu. İşi grafitiden daha ileriye taşıyan sokak sanatçıları sayesinde gerçekten görülmeye değer, içinizi açacak bir alan olduğunu belirtelim.
SEAQUARIUM DENİZ AKVARYUMU
Miami Deniz Akvaryumu ,özel girişimcilerin desteğiyle 1955 yılında açılmış. Çocuklu aileler veya deniz yaşamına meraklı gezginler için ideal bir gezinti yeri olan deniz akvaryumu, yüzlerce balık türünü ve deniz memelisini barındırıyor. Deniz yaşamı ile ilgili eğitimlerin ve gösterilerin düzenlendiği tesis ayrıca Hollywood filmlerine konuk olmuş deniz canlılarının da yaşam alanını oluşturuyor. Miami Deniz Akvaryumu
Karayipler destinasyonunda görmeyeceğiniz kadar çok deniz altı canlısı çeşidi göreceğinizden emin olabilirsiniz. Eğer buna Miami’den başlamak isterseniz, Seaquarium’u ziyaret edin. Yunuslar, foklar, balinalar, köpekbalıkları ve çeşit çeşit deniz hayvanını barındıran akvaryum aynı zamanda timsah ve diğer sürüngenler ile tropik kuşları görmek için de güzel.
FAİRCHİLD TROPİK BAHÇELERİ
Amerika’nın en büyük botanik bahçesi Fairchild Tropik Bahçelerinde Dünyanın her yerinden gelen botanik bitkilerini, çeşitli hayvanları görebileceğiniz bu muhteşem parkta çikolata festivalleri, sinema gösterimleri, bitkilerle ilgili eğitim veriliyor ve ayrıca çocuklar için bilimsel etkinlikler de düzenleniyor. Bahçe içinde tam anlamıyla dolaşmak için bir tramvay turuna katılmanızı öneririz.
1948 yılında açılmış olan tesis, eski adı Crandon Hayvanat Bahçesi, Florida Eyaleti’nin en büyük ve en eski hayvanat bahçesi unvanını taşıyor.750 dönüm arazi üzerine kurulu hayvanat bahçesinde 500 farklı türden 3.000 hayvanı görmek mümkün. Gündüz ve gece aktivitelerinin düzenlendiği tesiste piknik yapabilir veya eğitimlere katılabilirsiniz.
METROMOVER TEK VAGONLU METRO
Saatte 4.4-mil yol alan elektrikli vatmansız çalışan bu tekvagonlu ulaşım aracı tek bir ray üzerinde şehir merkezini turluyor.
MİAMİ’ DE DAMAK ZEVKİ
Miami’de başta Küba ve Latin mutfağı olmak üzere dünya üzerinden birçok farklı mutfağı deneyimleme fırsatı bulabilirsiniz.
Miami’nin her bölgesi kendi gastronomi geleneklerini barındırmaktadır. Bu nedenle, Miami Beach bölgesi, Küba mutfağında uzmanlaşmış çok sayıda restorana ev sahipliği yapıyor. South Beach’teki Art Deco semti, en farklı trendlerin restoranlarını sunuyor. Sofistike su kabakları, menüdeki mükemmel kurbağa bacağı ile Fransız mutfağının bir restoranını ya da özel et cepleri (ya da mantı) sunan bir Belarus mutfağı restoranını kolayca bulabilir.
Picadillo
Küba mutfağına özgü bir yemek olan picadillo kırmızı et, siyah fasulye ve pilav ile servis edilmektedir.
Ropa Vieja
Küba mutfağının en önemli yemeklerinden biri olan ropa vieja; et, peynir, farklı soslar ve sebzelerle hazırlanıyor. Yemeği dilerseniz tortilla şeklinde dilerseniz de pilavın üstünde masanıza isteyebilirsiniz.
Ginger Grilled Chicken
Ülkemizde yapılan tavuk ızgaraya benzeyen bu zencefilli tavuğun göğüs etinden yapılmakta ve özel olarak hazırlanan limonlu sos ile bambaşka bir lezzete bürünmektedir.
Jerk Chicken tavuk ızgara
Medianoche
Küba’ya has bu Sandviçin içinde bulunan peynir ve salam bulunuyor.
Quesadilla, tortillanın içine başlıca peynir olmak üzere birçok malzemenin doldurulmasıyla yapılan yemek. Meksika mutfağı kökenlidir. Yarım ay şeklinde yapılır. Quesadilla sözcüğü, İspanyolcada peynir anlamına gelen queso sözcüğünden türemiştir.
Tostones
Bir muz türü olan “plantain” isimli meyvenin yağda kızartıldıktan sonra içinde sarımsak da bulunan bir sosla servis edilen bu yiyecek çoğunlukla aperatif olarak tercih edilmektedir.
Fajita, Tex-Mex mutfağına ait ızgara et ve buğday ya da mısır unuyla yapılmış tortilla ile ikram edilen bir çeşit yemektir.
Yucca fries :Köklü bir bitkinin kızartılıp sarmısaklı bir sosla servis ediliyor.
Miami Burgeri
ABD’nin genelinde olduğu gibi Miami şehrinde de de hızlı yemek yeme kültürü gelişmiş durumda. Miami’ye özel bu burger ise şehirde yaşayanların en gözde fast food yemeklerinden biri. Yalnız bu burger içinde tütsülenmiş domuz eti ve salam kullanıldığı için hassasiyeti olan ziyaretçilerin bu konuda dikkat etmelerinde fayda olacaktır.
Manuelita
Bu ismi duyanların birçoğunun aklına sevimli küçük bir kaplumbağa gelecektir. Tabi Miami ile bu kelimeyi kullanınca aklımıza gelmesi gereken şeylerden biri ise Tuzsuz peynir, tarçın ve şekerle yapılan bu tatlı elmalı turtaya benziyor.
Pasteles De Coco
Hindistan cevizi ve kekin muhteşem uyumundan ortaya çıkan bu tatlı Mimami yeme içme kültürü içinde mutlaka denenmesi gereken ütopik bir lezzet.
Dulce De Leche
Karamelden yapılan ve özünde yoğun bir şekilde süt bulunan bu tatlı görüntü ve lezzet bakımından Balkan mutfağı içinde özel bir yere sahip olarak trileçe’ye oldukça benzemektedir.
Cheesecake
Mojito
Miami bir yaz şehri ve burada serinletici içecekler en çok tercih edilen seçenekler arasında bulunuyor. Bu seçeneklerden biri olan mojito ise temelinde beyaz rom olan ve Küba’dan koparak Miami’ye gelen bir lezzet.
ABD VE MİAMİ 'NİN ANIMSATTIKLARI
Amerika; gençliğinin baharında ailesinden kopup yeni dünyaya yelken açan Karl Rossmann’ın hikayesini anlatan Kafka romanıdır. Franz Kafka; umut dolu ve aydınlık romanı “Amerika”da eski kıtadan yeni kıtaya yollanan 16 yaşındaki Karl Rossmann’ın gerçek /fantastik/ büyülü/ hüzünlü/ komik öyküsü anlatılır.
Kitabın asıl ismi yazar tarafından "Kayıp” olarak belirlense de Kafka’nın ölümünden sonra arkadaşı Max Brod tarafından Amerika ismiyle piyasaya sürülmüştür.
Amerika, özgürlükler ülkesidir ama her şeyiniz o kadar iyi kontrol altında tutulur ki şaşarsınız. Nerdeyse attığınız her adım (gerektiğinde) otorite tarafından hemen ortaya çıkarılabilir.
”Big Brother” George Orwell’in "1984" adlı kitabında geçen bir cümledir. “Büyük Kardeş Sizi Gözetliyor” İşte bu Big Brother; Amerika’dır. Romanda merkezin halkı daima gözlediği paranoyası oluşturulur halk üzerinde ve halkın itaat etmesi sağlanmaya çalışılır. “Matrix “adlı filmin temeli de buradan gelir. Günümüz insanı da zaman zaman tüm sistemin kendini izlediğini düşünmektedir açıkcası, zira modern hayata adapte olmuş bir kişi gün içerisinde belki de 50 yerde izini bırakıyordur: internet, kredi kartı, güvenlik kameraları vb. yollarla. Bir de şu var ki inançlı şahıs zaten 24 saat her an ilahi güç tarafından izleniyor.
Amerika’da ortalama olarak, günde 3 tane cinsiyet değiştirme operasyonu yapılmaktadır.
Amerika; dünya genelindeki antidepresan tüketiminin üçte ikisini gerçekleştiren ülke.