Osmaniye'de fare yapışkanı sürülen tuzağa düşen yavru kediyi hatırlarsanız. Hemen hemen 1,5 ay önce basın ve medyada yer almıştı. Sosis parçaları konulup, fare yapışkanı sürülen kartonun üzerine yapışmıştı.

O dişi kedi Osmaniye’den Amerika’ya gitti ve adı da Zuhal oldu…

Evet, yanlış duymadınız o minik ve tatlı kedi artık Amerika’da yaşıyor.

Mağdur kediyi 29 Ağustos tarihinde Haytap’ın Instagram sayfasında gören yazar Ülkü Gözen Stewart, minik kedi için Haytap’ın İstanbul temsilcisi Zuhal Arslan Hanım’a ulaştı.

Zuhal Hanım, Osmaniye’deki klinikte olan minik kedinin tedavisinin süreceğini, biter bitmez nakil aracı ile Bursa’ya aldırıp yurt dışına uçma işlemlerini başlatacağını söyledi.

Ama öncelikle uçuş gönüllüsü bulunması gerekiyordu…

Uçuş gönüllüsü olmak nedir?

Sokaklardan, ormanlardan, barınaklardan kurtarılmış ve yeniden yaşam ve yuva bulma şansına kavuşmuş kedi ve köpekleri onlara yuva olacak ailelerine ulaştırmak için köprü olan kişilerdir.

Zuhal kedinin klinik tedavisini Haytap karşıladı. Yurt dışına uçuş prosedürü doğrultusunda yapılması gereken aşı ile bazı testleri ve mikroçipini Haytap İstanbul temsilcisi Zuhal Arslan Hanım yaptırdı.

Uçuş gönüllüsü arayışındayken Amerika’da yaşayan ve Türkiye’de sayısız kedi ve köpeği yurt dışına gönüllülerle uçurup sahiplenenlere teslim eden Serpil ve Sevil Gülşen kardeşlerden Serpil Hanım, Ülkü’nün açtığı posta dönüş yaptı.

Ve uçuş gönüllüsü olarak Şennur Fahrali bulundu…

Zuhal kedi Osmaniye’den Bursa’ya, Bursa’dan İstanbul’a, İstanbul’dan Washington DC’ye, Washington DC’den de Mytrle Beach’e geldi.

Evet, Zuhal kedi 1 ay 11 gün süren işlemler sonrasında Amerika’ya yerleşti…

O tatlı yavru kedi Zuhal şimdi yeni ailesinin yanında çok mutlu…

Bende, aynı zamanda OnurAkayMedya yazarı da olan annesi Ülkü Gözen Stewart ve babası Oğuz Stewart’a duygu ve düşüncelerini sordum.

Ülkü Gözen Stewart: Haytap’ın sayfasında Zuhal’i gördüğümde onu kalbime ilk düşüren, çaresiz miyavlaması ve bakışları. Derhal iletişime girmemizle süreç başladı. Ümitli, ümitsiz günler birbirine karıştı. Haytap’ın İstanbul temsilcisi Zuhal Hanım yapılması gereken her şeyi yaptı ama vazifeden çok onun anne ve babasının biz olmamızı tüm kalbiyle istedi. Aramızda çok duygulu yazışmalar geçti. Bu, bu serüvenin Türkiye ayağı. Haytap’la hiçbir bağlantıları olmadığı halde Zuhal için iş birliğinden kaçınmayan bir de Serpil ve Sevil kardeşler olarak Amerika ayağı var ki onların tüm canlar adına mücadeleleri, özverileri göz ardı edilemez. Şimdi bizimle. Yuvasında. Huzur içinde. Şimdiden çok mutlu görünüyor. Bu süreçte emeği geçen özverili tüm insanlara sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum.

Oğuz Stewart: Bu kedinin gerçekten oradan alınabileceğini, buraya gelebileceğini belki birçok insan tahmin etmeyebilirdi ama bu dünyada insanın yapamayacağı hiçbir şey yok, yeter ki istesin, yeter ki hedefine ulaşmak için her yolu denesin. Bunu yapan başarır. Başarısızlık diye bir şey yok. Sonuç itibarıyla çocuğumuz buraya geldi. Çıtı pıtı bir şey. Çok sevimli bir çocuk; insanın yiyesi geliyor. Allah’ın verdiği onurlu bir görevi daha üstlenmekten, bu çocuğa baba seçilmekten de onur duyuyorum.

Dilan Çıtak Tatlıses, bu kediciğe çok üzülmüştü. İyileşecek mi diye yorum yapmıştı. Minik Zuhal şimdi Amerika’dan Dilan ablasına öpücüklerini yoluyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.