6 Şubat’tan bugüne kurtarma çalışmaları yapılmakta. Birçok yere yetişil ‘e’medi. Çok can kaybı oldu. Kayıpların bir kısmı deprem sırasında enkaz altında kalarak yaşamını yitirdi. Bir kısmı da enkaz altında henüz sağ iken ya donarak ya da saatler ve günler ilerledikçe yaşam mücadelesini kaybederek hayata veda etti. Nereden bakılırsa bakılsın bu afetin götürüsü korkunç oldu. Günler sonra enkaz altından çıkartılıp kurtarılan hayatlarda sevinç yaşansa da sonrasında bir kısmı ne yazık ki hayata tutunamadı.

Kurtarma konusunda ehli kişiler dışında Allah tabii ki razı olsun ancak el birliği yapan sayısız gönüllünün doğru müdahaleyi bilmemesi, ihmalkârlığı gibi durumların da hayati tehlikeyi oluşturduğu söz konusu olduğu da oldu. Bir de adam sen de’cilerin yardım ediyor görünmeleri yok mu; diyecek laf çok da dersek dilimizi kopartırlar! Velhasıl, olmuşla ölmüşün çaresinin olmadığının bir kez daha altının çizildiği beter mi beter bir afet yaşadık.

Yaşadığımız doksan dokuz depremi son yılların en büyük afeti olarak hafızamıza acı acı yazılsa da ardı sıra edinmemiz gereken tecrübe hem lafta hem rafta kaldı! Bu, şimdiki depremin yıkımına, kaybına mazeret olamaz! Kaçıncı yüzyıldayız? Hangi çağdayız? Çok iddialarımız var ancak bunu da sormadan edemeyeceğim; biz kaçıncı dünya ülkesiyiz? Soruyorum çünkü binaların kumdan yapılmış evler gibi yıkılmaları ne inanılır gibi ne kabul edilir gibi!

Bittik, gittik! Doksan dokuz depremini defalarca katlayacak hat safhada acı bir tecrübe daha edindik. “Allah korusun!” diyeceğim ama yine de bundan bilmem kaç yıl sonra tekrar bir afet olduğunda tablo değişecek mi? “Evet” diyebilmeyi çok isterdim! O zaman bir soru daha ekliyorum; biz neden böyleyiz?

Yanıtlarını bildiğim soruları sordum aslında… Yazsam ne olacak, sorsam ne olacak? Giden gitti!

Yıkılan yıkıldı! Bir deprem daha olduğunda yine giden gidecek, yine yıkılan yıkılacak! Deprem ülkesi olduğumuz bir sürpriz değil! Nice deprem ülkesi önlemini almış, binasını ona göre inşa ediyor! Biz?

Biz’i anlatmaya satır yetmez, sinir dayanmaz! Biz, milletçe kul hakkı üzerine sağlam fetva verir, sıkı ahkâm keser biçeriz! Allah korkumuz da dilimizden düşmez!

Eee, hani nerede?

Uzatırsam şahıs olarak ben batarım, ben biterim! İşini düzgün ve dürüst yapmayansa ne batar ne biter! Vay giden onca cana! Vay giden onca canın ardında kalan onca gözü yaşlıya! Giden gitti!

Gidenlerin kalanları sıfırdan hayata nasıl tutunacak? Bu acıyı yüreklerinde nasıl bastıracak? Nasıl nefes alacak?

Nasıl?

Hayat tabii ki devam ediyor da bir dünya nasıl’larla “nasıl” hayatlarına devam edecekler?

Ben köşe yazısı olarak yazdım. Birçok insan okuyacak. On gündür sosyal medyada, haberlerde dinleniliyor, izleniliyor. Gazetelerde okunuyor. Kimileri alkışlandı, kimileri eleştirildi. Okuyan, dinleyen, izleyen kesim bu. Ya afet bölgelerindeki o insanlar? Depremi yaşayan, yakınlarını yitiren, evleri yerle bir olan onca insan? Ateş onların yerine düştü, onları yaktı! Ülkece üzüldük. Bütün dünya üzüldü. Yardımlar, destekler yapıldı. İnsanlık adına tabii ki müteşekkiriz. Ancak yaranın sahibinin yarası kapanır mı?

Kapanmaz! “Allah kimseye yaşatmasın!” diyeceğim ama yaşattı işte! Afet doğayla ilişik ve Yaradanımız’dan… Önlemini almak, bile bile ladese soyunmamak biz insanların sorumluluğunda…

Sorumsuzca yapılan ve onaylanan inşaatların neticesinin vebali hukuken ne kadar sorulur, hakkı ne derece aranır bilemem, ancak inançlarımız doğrultusunda vebalin sonucu ne olur; sıkı düşünmek lazım! Biraz ya da fazlaca, idrak!

Çok üzgünüm… Yaşamını yitiren tüm canlara Allah’tan rahmet, yakınlarına sonsuz sabır diliyorum. Hayatta kalan her bir cana da geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum.

Üstüne başka ne denebilir ki?

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.